"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/101 E., 2023/248 K.
...
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/372 E., 2022/616 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin 2009 yılında kız kaçırdığını, olayın adli soruşturmaya konu olduğunu, akabinde kaçırdığı kız ile dini nikah ile evlendiğini ve iki çocuğunun olduğunu, taraflar arasında daha önceden görülen boşanma davasının reddedildiğini ve karardan sora ortak yaşamın kurulmadığını iddia ederek; tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl enflasyon oranında artış yapılmasına ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının tüp bebek tedavisi sürecinde doktorun tavsiyelerini dikkate almayarak tarafların çocuk sahibi olamamalarına sebep olduğunu, ortak çocuklarının olmaması sebebiyle erkeğin başkası ile evlenmesinin tarafların ortak kararı olduğunu ancak buna rağmen evi haksız yere terk ettiğini, eve dön çağrılarına uymadığını ve kendisine miras olarak kalan malları başkalarına devrederek eşinden mal kaçırdığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların öncelikle fiili ayrılık nedeniyle, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında önceden görülen boşanma davasının reddedildiği, kararın kesinleşme tarihi ile işbu dava tarihi arasında geçen ve üç yıldan fazla süren süreçte tarafların bir araya gelmedikleri, ortak yaşamın kurulmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebebiyet veren, sadakatsiz davranan, kız kaçıran ve ilk davanın reddedilmesinden sonra fiili birlikteliği sağlamak için çaba sarf etmeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasına kesinleşmeden itibaren her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata ve kadının davasında kadın yararına ve erkeğin davasında erkek yararına 9.200,00'er TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile kadının ziynet alacağı talebi hakkında hüküm kurulmayarak bu yönden erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile kadının ziynet alacağı talebi hakkında hüküm kurulmayarak bu yönden erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, her iki boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, miktarları, vekâlet ücreti ve kadının ziynet alacağı davası olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun 190 ıncı maddesi, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...