Logo

2. Hukuk Dairesi2023/312 E. 2023/1382 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulup kurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kurulan kişisel ilişkinin uzman raporu, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre çocuğun menfaatine olduğu, aksi bir durumun ispatlanamaması ve verilen kişisel ilişki süresinin isabetli olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki babaanne ve torun arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların oğlu ...'in trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffa ... ile davalı ...'in ortak çocukları ... 'in velâyetinin davalıda olduğunu, davalının müteveffanın ölümünden sonra ortak çocuğu alıp babasına evine yerleştiğini, davalının çocuğu davacılara göstermediğini, görmeye gittiklerinden kavga çıkardığını, çocuğu davacılardan kaçırdıklarını, bu sebeplerle davacılar ile ortak çocuk arasında refakatçi eşliğinde (kolluk marifetiyle) ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmesini yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ... davalının halası, davacı ... de davalının amcazadesi olduğunu, müteveffanın ölümünden önce ailesiyle sorunlar yaşadığını, müteveffanın trafik kazasından kaynaklı olarak sigortadan alınan destekten yoksun kalmak tazminatı alındığını, davacıların sigortadan alınan tazminatın oğullarının parası olduğunu, davalıdan alacaklarını söylediklerini, davalıyı defalarca tehdit ettiklerini, davalı eşinin ölümünden sonra toparlanmak için ailesiyle beraber yaşadığını, davacı ve çocuklarının izinsiz davalının ikametine gelip eşyalarına zarar verdiklerini, davalının tüm iyi niyet çabalarına karşın davacıların tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığını, tüm bu sebeplerle davacıların davasının reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile velâyeti davalı annede bulunan küçük ile davacılar arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü hafta sonları Cumartesi günü sabah saat 11:00 ile aynı gün saat 18:00 arasında, dini bayramların 2 nci günü saat 11:00 ile aynı gün saat 18:00 arasında olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, davacıların küçük ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kişisel ilişki tesisinin çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacıların oğlu ...’in 01.03.2020 tarihinde vefat ettiği, torun Muhammed Miraç’ın anne yanında kaldığı, Mahkemece kurulan kişisel ilişkinin uzman raporu, tanık anlatımları ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelere göre çocuğun menfaatine olduğu, aksi bir durumun ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın ve kişisel ilişki süresinin isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; çocuğun dedesi ve ninesiyle yaşamasının yararına olacağı düşünülebilecek ise de mevcut durumda dede ve ninenin birlikte yaşadığı müvekkili ile husumetli olan şahısların müvekkilini ölümle tehdit ettikleri haliyle bu durumdan direk olarak etkileyecek olanın çocuk olduğu, çocuk hakkında tesis edilecek bu kararın çocuğun yararına olmayacağı ,müvekkilinin çocuğunu ölümle tehdit eden kişilere teslim etmesinin sağlıklı bir karar olmadığını, kurulması talep edilen kişisel ilişkinin tesis edilmesi halinde; çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği, onun zararına olacağı ayrıca bu kişisel ilişki, çocuğun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkileyeceğini beyan ederek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulması şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 325 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.