"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1997 E., 2022/2571 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/579 E., 2022/591 K.
Taraflar arasındaki çocukla kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesinin 2019/296 esas, 2019/430 karar sayılı kararı ile anlaşmalı boşandıklarını ve kararın, 03.10.2019 tarihinde kesinleştiğini, tarafların ortak çocukları ...'ın 04.12.2018 doğumlu olduğunu, baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin Mahkemenin takdirine bırakıldığını, Mahkemenin çocuk ile baba arasında kişisel ilişkiyi üç yaşın doldurulması sonrası ve öncesine göre farklı şekilde takdir ettiğini, tarafların boşanmalarının gerçekleştiğinde her ikisinin de İstanbul'da ikamet ettiklerini, kişisel ilişkinin de bu husus göz önüne alınarak düzenlendiğini, ortak çocuk ile babanın kırk gün birlikte yaşadıklarını, daha sonra tarafların boşanmaları ve ayrı illerde ikamet etme durumları olduğunu, üç yaşını doldurana kadar ki kişisel ilişkinin yerinde olduğunu ancak üç yaşını doldurduktan sonraki kısmının çocuğun menfaatine aykırı olduğunu, davalının kişisel ilişki kararına riayet etmediğini, çocuğunu görmeye gelmediğini, çocuğa maddî bir katkıda bulunmadığını, bu nedenle küçüğün babasını ve ailesini neredeyse tanımadığını, neredeyse babasını ve ailesini tanımayan üç yaşındaki bir çocuk için travma nedeni olduğunu, ayrı illerde olmalarının yatılı ilişki kurulmasının hakkaniyetli olmayacağını, ayrı bir ilde annesinden ayrı bir ... uzak kalacak ... çocuğun dünyasının ne kadar olumsuz etkileneceğini tahmin etmenin zor olmadığını, bu yaştaki bir çocuğun anne refakatinde aynı ilde görüşme düzenlenmesinin daha ... olacağından, kişisel ilişkinin belirli saatlerde anne nezaretinde ve annenin bulunduğu Erzincan İlinde görüşebilme şeklinde değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların birbirlerini severek evlendiklerini, bu evlilikten Miraç isimli çocuklarının olduğunu, müvekkilinin isteği olmamasına rağmen davacının isteği üzerine boşandıklarını, davacının daha sonra bulundukları ilden Erzincan'a taşındığını, pandemi sürecine kadar davalının çocuğunu görmeye Erzincan'a gittiğini ancak pandemi döneminde başlayan yasaklar nedeni ile çocuğunu göremediğini, davacının, müvekkilinin telefonda dahi çocuğu ile görüşmesine izin vermediğini, sadece pazar günleri telefonunu açtığını, onda da çok kısa bir görüntülü konuşma ile bebeğini görebildiğini, davacının davalıdan nafaka istememesine rağmen, davalının nafaka vermediğini iddia ettiğini, davalının oğlunu düşünerek havuzlu bir ev aldığını, evin yanında park olmasına dahi dikkat ettiğini, açılan davanın kötü niyetli olduğunu, bebek yaşta alınıp başka ile götürülen çocuğun davalının ailesini tanımamasının çok normal olduğunu, açılan bu dava ile de iplerin tamamen koparılmaya çalışıldığını, bu nedenle açılan davanın reddine, kişisel ilişkinin düzenlenmesi hususunda yeni bir karar verilecekse Erzincan-İstanbul arasındaki mesafe de gözetilerek hafta sonu iki gün ( bir gece yatılı ) bu talepleri kabul edilmez ise her ... bir hafta müvekkilinde kalacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesinin 03.10.2019 kesinleşme tarihli 2019/266E-2019/340K. sayılı kararı ile velâyeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ...'ın yaşı ve anneye olan ihtiyacı dikkate alınarak; her ayın 2. ve 4. hafta sonu cumartesi günü sabah saat 10.00'dan pazar akşamı saat 17.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 10.00'dan üçüncü günü akşam saat 17.00'a kadar, her sene temmuz ayının birinci günü sabah saat 10.00 dan on beşinci günü saat 17.00' a kadar davalı baba ile kişisel ilişki tesisi ile sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın kısmen yerinde olmadığını, müvekkilinin çocuk ile baba arasındaki bağın kopmasını istemediğini aksine bu bağın kuvvetlenmesini istediğini, çocuğun ... yararı nedeniyle de işbu davayı açtıklarını, ortak çocuğun henüz ... olduğunu ve her an annesini istediğini, 3 yaşında olan küçüğün baba yanında ve farklı şehirlerde yaşarken yatılı kalmasının küçüğün yararına olmayacağını aksine telafisi mümkün olmayan travmalar meydana getirebileceğini, dosyada alınan sosyal inceleme raporuna göre de çocuğun yatılı olarak baba yanında kalmasının yerinde olmadığının tespit edildiğini, oniki yaşından sonra baba ile ... süreli kalınabileceğinin vurgulandığını, hal böyle iken Mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, davalı tarafın geçen zaman içerisinde ortak çocuğun maddî ihtiyaçları ile hiçbir şekilde ilgilenmediğini, davalının yaşanan pandemiyi bahane ettiğini ancak kişisel ilişki tesis edilen çocuklar ile ilgili herhangi bir kısıtlamanın söz konusu olmadığını, bu durumun babanın manevî olarak çocuğunun yanında olmadığının bir göstergesi olduğunu, dosyaya sunulan görüntülü görüşme detaylarında çocuğun baba ile görüşmemek için ağladığını ve babaya karşı tepkili olduğunun sabit olduğunu, çocuğun babayı ziyaretlerinden sonra içine kapandığını ve çocuğun ... yararının tehlikeye girdiğini, ortak çocuğun halen anne bakımına muhtaç dönemde olduğu göz önüne alınarak Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın ortak çocuğun babasından koparılması amacıyla açıldığını, müvekkilinin çocuğunun hasreti içerisinde olan bir kişi olduğunu, çocuğunu kısıtlı sürede görebilecek olmasına rağmen havuzlu bir sitede ev aldığını, odasını hazırladığını, oğlu ile daha ... ilişki kurmak isteyen ilgili bir baba olduğunu, bunların yerel mahkemece alınan sosyal inceleme raporunda da belirtildiğini, davacının talep etmemesine rağmen müvekkilinin çocuğun ihtiyaçları için maddî destekte bulunmaya çalıştığını, evlilik birliğini de bitirmek isteyen taraf olmadığını ancak davacının isteği üzerine boşanmak durumunda kaldığını, alınan raporlarda da görüleceği üzere çocuk ile baba arasındaki bağın güçlendirilmesi gerektiğini, ... tatillerde ve farklı şehirlerde dahi olunması durumunda çocuğun yararı için yatılı olarak kişisel ilişki kurulması gerektiğini, küçüğün müvekkiline baba demediğini, çocuğun babasını göremediği için bağ kurmakta zorlandığını, küçüğün okula başlayacağı dönem de göz önünde bulundurularak gelişimi için baba ile kişisel ilişki kurulması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesinin 02/05/2019 tarihli ve 2019/266 Esas - 2019/430 Karar sayılı kararı ile boşandıkları ve 04.12.2018 doğum tarihli ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiği, baba ile üç yaşını doldurana kadar her hafta sonu Pazar günü saat 13.00 ile 15.00 saatleri arasında, her sene dini bayramların birinci günü sabah saat 13.00 ile 15.00 arasında, her sene milli bayramlarda saat 13.00 ile 15.00 arasında; üç yaşını doldurduktan sonra her ayın ikinci ve dördüncü hafta sonları Cumartesi günü sabah saat 10.00 ila Pazar günü akşam saat 17.00 arasında, her sene dini bayramların ikinci günü sabah saat 10.00 ila üçüncü günü akşam saat 17.00 arasında, her sene yarıyıl tatillerinin birinci günü sabah saat 10.00 ila yedinci günü akşam saat 17.00 arasında, her sene Temmuz ayının birinci günü sabah saat 10.00 ila otuz birinci günü akşam saat 17.00 arasında kesintisiz olmak üzere kişisel ilişki tesisinin kurulduğu, dava tarihi itibariyle ortak çocuğun henüz üç yaşını ikmal etmediğinden yatılı olmayacak şekilde Mahkemece kurulan kişisel ilişkinin uygulandığı, yargılama sırasında ise ortak çocuğun üç yaşını doldurduğu ve üç yaşından sonra kurulan kişisel ilişkinin uygulanması halinin başladığı, ortak çocuğun davalıyı baba olarak tanımadığı anlaşılmaktadır. Baba ile ortak çocuk arasındaki bağ ve kişisel ilişkinin çocuğun gelişimi ve ... yarına olduğu, ebeveynlik ilişkilerinin çocuğun gelişiminde önemli etkiye sahip bulunduğu, baba ile müşterek çocuk arasında üç yaşından sonra tesis edilen kişisel ilişkinin kısıtlanmasını gerektirir dosya kapsamında bir hususun tespit ve ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile kurulan şahsi ilişkinin kısıtlanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Sosyal inceleme raporunda belli bir yaşa kadar baba ile yatılı kalması hususunun yerinde olmadığının değerlendirildiği, oniki yaşından sonra artık baba ile ... süreli kalmaların olması gerektiği açıkça vurgulanmadığı, İstinaf Mahkemesince sosyal inceleme raporunun göz ardı edildiğini, davalının manevî olarak çocuğun yanında olmadığını, çocuğunu çok nadir görmeye geldiğini, ortak çocuğun davalı babaya karşı tepkili olup görüşmemek için ağladığını, henüz üç yaşında olan ortak çocuğun tek sığınağı olan ve her anını yaşadığı annesinden ayrı bir şekilde baba ile yatılı kalması ve özellikle de tarafların farklı şehirde olmaları hususu göz önüne alındığında çocuk için telafisi imkansız travmalara yol açacağını belirterek reddedilen davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuk arasında boşanma kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin kısıtlanmasını gerektirir bir hususun ispatlanıp ispatlanmadığı, kişisel ilişkinin kısıtlanması talebinin çocuğun ... yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182, 323, 330, 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi üçüncü maddesi, dördüncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.