"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/346 E., 2022/388 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; boşanma ve ziynet yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına daha uygun miktarda manevî tazminat ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin davalı erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesini birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet verecek derecede bir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2017/375 Esas, 2019/308 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin aşırı kıskançlık göstererek eşine karşı baskıcı davranışlarda bulunduğu, kadının evden çıkmasına izin vermediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, kadının ziynet alacağına ilişkin iddialarının kısmen ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 10.000,00 TL manevî tazminat ile 500,00 TL tedbir ve devamında 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, kadının ziynet alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulüyle gerekçeli kararda cins ve miktarı belirtilen ziynet eşyalarının davacı kadına aynen iadesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafaka ve tazminat miktarları ile ziynet alacağı talebinin reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise kadının boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2022 tarihli ve 2020/216 Esas, 2022/1002 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminat ve nafaka miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise boşanma ve fer'îler yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.10.2022 tarihli ve 2022/7449 Esas, 2022/8007 Karar sayılı ilamıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile nafakanın niteliği göz önüne alındığında kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bu yönlerden bozulmasına, erkeğin sair temyiz itirazlarının reddiyle bozma kapsamı dışında kalan yönlerden hükmün kısmen onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında belirtilen ilkeler doğrultusunda kadın yararına 30.000,00 TL manevî tazminat ile, kadın lehine 05.06.2018 tarihinde takdir edilen 500,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak üzere 05.12.2022 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL olacak şekilde tahsiline, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, boşanma ve ziynet yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek nitelikte bir kusurunun bulunmadığını, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, kadının kişilik haklarının zedelenmediğini ileri sürerek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında boşanmaya neden olan olaylarda kusuru bulunmayan kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu tarafından bozmaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.