"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/655 E., 2023/79 K.
DAVA TARİHİ : 01.07.2020-22.07.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hakkari Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/203 E., 2021/693 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların mizacen uyuşmadığını, aralarında sık sık tartışmaların meydana geldiğini, tekrar bir araya gelme imkanlarının kalmadığını, geçimsizlikleri sebebi ile birbirilerine karşı zarar verecek duruma geldiklerini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı karşı davalı erkek vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, odadan kovduğunu, bu haliyle rencide ettiğini, ben senin ablanla mı uğraşacam, senin ablan psikolojik deli demek suretiyle evi terk edip gittiğini, aşırı kıskanç olduğunu, kıskançlıklarını kız kardeşi ve diğer akrabalarına karşı da sürdürdüğünü, onlara tavır takınıp erkeği rencide ederek küçük düşürdüğünü, babası sağ iken dahi hastalığında yanında olmasına engel olduğunu, misafirlerin evi terk etmesine sebebiyet verdiğini, babasına karşı köpek, kadınsın kadın gibi davranıyorsun şeklinde hakaret ettiğini ve hastalığı sebebiyle aksırıp tüküren babasına hitaben zehir zıkkım olsun, inşallah son aksırman olur şeklinde beddualar ettiğini, erkeğini aile bireylerine yönelik saygısız tutumlar sergilediğini, evi terk ederken bak şaban sen yettin artın, sen kim oluyorsun benimle böyle konuşuyorsun, inan senin benim gözümde boş bir poşetten farkın yok sen alçaksın senin adamlığını da gördüm sensiz yapamayacağımı mı sandın seni oğlumun hatırına veriyorum evinde barkında senin olsun şimdi defol git yoluna demek suretiyle hakaret ettiğini, kardeşlerinin tehditlerine sessiz kaldığını iddia ederek dava dilekçesini tekrar ettiklerini, davasının kabulüne, karşı davanın reddine, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; bağımsız konut temin etmediğini, babası ve kız kardeşinin de olduğu evde yaşadıklarını, evlilikte söz hakkı bile olmadığını, eşinin tüm evlilik süresince her zaman ailesinin öncelik olduğunu, benim param ve kariyerim için benimle evlendin şeklinde beyanlarda bulunduğunu, kadına cahil kelimesini yer ve mekan ayrımı yapmaksızın kullandığını, evliliğin ihtiyaçlarından öte anlamlandırılamayacak şekilde özellikle krediler çektiğini, fazlasıyla savurgan ve müsrif bir tavır sergilediğini, tüp bebek tedavisinde yalnız başına kaldığını, doğumda ve sonrasında çocuğun hastalığında da yalnız bıraktığını, doğumla ilgilendiği zamanlarda kadını kandırmak sureti ile Kıbrıs'a tatile gittiğini, sürekli annelik senin neyine şeklinde rencide edici sözler söylediğini, aşağıladığını, kadına ve ortak çocuğu tahammül edemediğini belirterek ayrı odada kaldığını, sadakat yükümlüğünün ihlal ettiğini boşanacağını ilişkin tehditler savurmak suretiyle mesajlar gönderdiğini, sürekli şiddet, harekete ve boşanacağına ilişkin tehditlere maruz kaldığını, aralarında yaşanan her şeyi ailesine aktardığını ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 150.000,00 maddî ve 150.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin güven sarsıcı davranışlar sergilediği, eşine karşı küçük düşürücü sözler söylediği, kadına gelirine orantısız kredi çektirdiği, doğumda ilgilenmediği; kadının ise sosyal ortamlarda eşini yalnız bıraktığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, tazminat ve nafaka miktarı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğuna karar verilerek boşanmaya hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve tarafların evli kaldıkları süre, dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu; kadının ev hanımı olduğu, düzenli ve devamlı geliri bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü hakkaniyet ilkesi ile birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafaka miktarının az olduğu; ortak çocuğun ihtiyaçları, nafakanın niteliği, tarafların gelirleri dikkate alındığında çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafaka miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata; davalı karşı davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen kusurların değiştirilmemesine karşın tazminat ve tedbir nafaka miktarlarının fahiş artırılmasının doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve tedbir nafakaları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.