Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3225 E. 2024/481 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı deliller ve gerekçelerin usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2753 E., 2022/3121 K.

DAVA TARİHİ : 18.04.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/451 E., 2022/523 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca kararın re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, her iki davanın da kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını, çenesini ve dizini kırdığını, kadının korkusundan doktora dahi gidemediğini, aşırı kıskanç olduğunu, eve ve kadının arabasına dinleme cihazı koyduğunu, 2016 yılı Eylül ayında eşi tarafından darp edilerek Gaziantep'e kız kardeşinin yanına gidip iki ay orada kaldığını, sonrasında erkeğin çocuklara bakamadığı için ben evden gideceğim, daha da gelmeyeceğim, gel çocuklarınla ilgilen demesi üzerine Malatya'ya geri döndüğünü, 2016 yılı Eylül ayından beri tarafların ayrı yaşadığını, 22.01.2018 tarihinde kadının bulunduğu spor salonunu silahla bastığını, kadını kaçırmaya kalkıştığını, hakkında iki ay uzaklaştırma kararı verildiğini, Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında kamu davası açıldığını, uzaklaştırma kararının bittiği gün eve gidip eşine saldırdığını, tehdit ve hakaret ettiğini, darp raporu aldığını tekrar uzaklaştırma kararı verildiğini belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet inin anneye bırakılmasına, çocuk yararına 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, eşinin iftirası üzerine uzaklaştırma kararı verildiğini, evlilik süresince kadının sadakat yükümlülüğüne uymadığını, 2017 yılı Eylül ayında ortak çocuk Berkay'ın annesinin başka bir erkekle mesajlaştığından şüphelendiğini, bunun üzerine 19.09.2017 tarihinde çocuğun eve kayıt cihazı yerleştirdiğini, 11.01.2018 tarihinde çocuğun annesinin telefonunda yaptığı inceleme ile annesinin Mustafa Y. adına kayıtlı telefonla defalarca görüştüğünü tespit ettiğini, kadının Gaziantepte bu şahısla görüştüğünü belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 200.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli kararı ile kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkeğin iştirak nafaka talebinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata ve kadının davasının reddine karar verilmiştir

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kadın vekilince erkeğin davasının kabulü, kendi davasının reddi, erkek vekilince zinaya dayalı hüküm kurulmaması, nafaka, maddî ve manevî tazminatın miktarı, ortak çocuk yararına iştirak nafakasına karar verilmemesi yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda 01.06.2021 tarihli kararı ile taraflar arasındaki ceza dosyasının getirtilmeden sadece karar ve iddianame üzerinden incelemenin yeterli olmadığı ve tanık Nurten'in beyanında geçen vakıalar halkkında zaman belirlemesi yapılmadığı belirtilerek, kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin, 1nci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü altbendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlık kısmında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının kolunu sıkmak suretiyle şiddet uyguladığı ve spor salonundan belinde silahla kaçırmaya teşebbüs ettiği , kadının ise güven sarsıcı davrandığı belirtilerek evliliği sona erdiren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet inin babaya verilmesine, kadın yararına 500,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf da istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ile miktarları ve tarafların reddedilen tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.