"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1536 E., 2023/248 K.
DAVA TARİHİ : 18.02.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/137 E., 2020/134 K.
Taraflar arasındaki asıl ayrılık, karşı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulü ile ayrılığa, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin, müvekkilini evden kovduğunu, iffetsizlikle ve hırsızlıkla suçladığını, şiddet uyguladığını, yumruğunu sıkıp şiddet uygulayacağını ima ederek korkuttuğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 167 nci, 170 inci ve 171 inci maddeleri gereğince ayrılığa, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının evi erkeğe bakmamak için terk ettiğini asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına hakaret ettiği, iffetsizlikle ve hırsızlıkla suçlayarak iftirada bulunduğu, "alın götürün, istemiyorum" evden kovduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen erkeğin tam kusurlu olduğu, erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluşmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 171 inci maddesi uyarınca 1 yıl ayrı yaşamalarına, karşı davanın kabulü ile; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının maddî manevî tazminat talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı-karşı davacı kadın vekili, hem ayrılık, hem boşanma davasının kabulünün usulen hatalı olduğunu, nafaka miktarının düşük olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, tazminat taleplerinin reddi, nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile ispat edildiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kendi kusuruna dayanarak boşanma davası açma hakkı bulunmadığı, kadının boşanma ve ayrılık davası açma hakkı bulunduğu, karşı boşanma davasına itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı, ayrılık davasının kabulüne, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçede erkeğin kusurlu davranışları sayıldığı ve kadına kusur isnat edilmediği halde, çelişkili gerekçe ile birbiri ile çelişkili ve infazı mümkün olmayacak şekilde ayrılık davasının kabulü ile tarafların ayrılmalarına, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre, kadın yararına hükmedilen nafaka miktarının da az olduğu, tarafların istinaf taleplerinin, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki ve gerekçenin kendisi içindeki çelişki nedeniyle kabulü gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, gerekçenin düzeltilmesine,ayrılık davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun 'un 167 nci, 170 inci ve 171 inci maddeleri uyarınca tarafların kararın kesinleşmesinden geçerli olarak 1 yıl ayrı yaşamalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden geçerli olarak 750,00 TL'ye çıkartılarak devamına, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, karşı davanın kabulü yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, ayrılık, karşı dava boşanma davası olup, uyuşmazlık, asıl davanın kabulünün, karşı davanın reddinin isabetli olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 167 nci, 169 uncu, 170 inci ve 171 inci, 174 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.