"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/977 E., 2022/2171 K.
DAVA TARİHİ : 22.02.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, kısmen esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/151 E., 2022/214 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, eviyle, eşiyle ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, evi terkettiğini, davalı tarafın evlilik birliği boyunca asabi ve geçimsiz tutumunu evliliklerinde zaman zaman geçimsizliğe yol açtığını, yerine göre de bu geçimsizliğin fiziksel ve psikolojik şiddete dönüştüğünü bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyete karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; 5 yıldır Burdur'da çalıştığını, iki ayda bir izine geldiğinde kadının kendisini eve almayıp polis çağırdığını, haksız darp iddialarında bulunduğunu ancak şikayetinden feragat ettiğini, çocuğu kaçırıp göstermediğini, aralarındaki kırgınlık ve anlaşmazlığın geçici olduğunu, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların geçinemedikleri, sık sık kavga ettikleri, davalı erkeğin iş yerinin ayrı ilde olması nedeniyle tarafların evlendiklerinden beri aralıklı görüştükleri, davalı eş tarafından bağımsız ayrı bir konut açılmadığı, davacı eşin ortak çocuklarıyla birlikte annesiyle birlikte yaşamak durumunda kaldığı, tarafların arasındaki şiddet olayının adli mercilere yansıdığı, davalı erkeğin taraflar arasındaki evlilik birliğini temelinden sarsan olaylarda tam kusurlu olduğu; buna karşın ortak çocuğu davalı babasına göstermekten imtina eden davacının da davalıya göre daha hafif kusurlu görüldüğü gerekçesi ile kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, evden kovulduğunu belirterek boşanma davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında, taraflara yüklenen somut kusurları gösterilmesi ile birlikte, kusur derecesinin tespitine dair boşanma hükmüne ilişkin gerekçesinde "erkeğin tam, kadının ise hafif" kusurlu olduğu değerlendirmesi yapılarak çelişkili ifadeler kullanılması isabetli görülmemiş ise de; taraflarca süresinde sunulan dilekçelerde dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalar ile sunulan delillere göre, Mahkemece hüküm tesisine esas alınarak erkeğe yüklenilen kadına şiddet uyguladığı ve ilgi göstermediğine ilişkin kusurlar kanıtlanmış olmakla bu kusurların yüklenilmesinde isabetsizlik görülmediği, ancak kadının süresinde sunduğu dilekçelerinde dayanmadığı, erkeğin bağımsız konut temin etmediğine ilişkin kusurun erkeğe yüklenilmesinin ise isabetli görülmediği, kadına yüklenilen kusurun ise kesinleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda esasen erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu oldukları kabul edildiği halde sehven karar gerekçesinde kusur derecesinin tayininde çelişik ifadeler kullanıldığı, erkeğe yüklenilen kusurların niteliği ve kusur derecesi boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kusur gerekçesi ve derecesi açıklanan şekilde boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu bulunduğunun tespiti şeklinde düzeltilmesine, erkeğin yerinde görülmeyen diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, evden kovulduğunu belirterek boşanma davasının kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuğun yüksek menfaati ve çocuğun kişisel ilişkiyi istemediği, çocuk tesliminin zorla yapılmasının çocukta travma yarattığı gözetilerek kişisel ilişki kararının tamamen kaldırılması yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kişisel ilişki düzenlemesinde kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.