Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3266 E. 2024/1336 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, nafaka miktarı ve maddi manevi tazminat miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunarak, davacı erkeğin istinaf etmediği hususlara ilişkin temyiz talebi reddedilmiş, diğer yönlerden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/958 E., 2023/352 K.

DAVA TARİHİ : 26.11.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/790 E., 2021/1023 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, erkek vekili tarafından İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurlar ve nafakalar istinaf edilmeyerek erkek yönünden kesinleşmiştir. Bu nedenle erkek vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik, psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, kadının ailesini ve kendisini evden kovma suretiyle birlikte yaşamaktan kaçındığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata (faiziyle) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ilgisiz olduğunu, hakaret ettiğini, lükse düşkün olduğunu, eve ekonomik katkı sunmadığını, ekonomik durumlarını aşan isteklerde bulunduğunu, ara tatil ve yaz tatillerinde sürekli Afyonkarahisar'a gittiğini, hakaretler, beddualar ettiğini, senden iğreniyorum, seninle yatmak istemiyorum dediğini, aşırı kıskançlık gösterdiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına müvekkiline 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte davacı- davalı kadından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin eşinin evlilik birliğine ilişkin konularda görüşünü almayarak yoksaydığı (örneğin çocukların okul seçimi..), eşinin ailesine bayram ziyaret gitmeyerek eşine ilgisiz davrandığı, erkeğin ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, HTS kayıtlarında sık görüştüğü tespit edilen 542 ... .. 25 numaralı hattın, davalı tarafından arkadaşının ablasına ait olduğu beyan edilmekle, görüşmelerin sıklığı ve saatleri nazara alındığında iş ilişkisinin dışında olduğuna kanaat getirilerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkek tarafından açılan davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının asgari ücret düzeyinin üzerinde sabit ve düzenli geliri olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği belirtilerek yoksulluk nafakası talebinin reddine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata (faiziyle), erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin sorumsuz olduğunu, ilgisiz olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğe verilen kusurların erkek tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği, erkeğin ortak çocuğun sünnet düğününe gelmediği sabit olduğu halde bu hususta kusur verilmemesinin hatalı olduğu, tazminatların az olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davacı-davalı kadın vekilinin kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin sorumsuz olduğunu, ilgisiz olduğunu, kusuru, tedbir ve iştirak nafakasının az olduğunu, yoksulluk nafakası verilmesi gerektiğini ileri sürerek kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının kusurlu olduğunu, İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince kusurun hatalı belirlendiğini belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurlara ve nafakalara yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin diğer yönlerden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.