"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2280 E., 2022/3123 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/651 E., 2022/274 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, erkeğin kusurlu olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini, müvekkili için aylık 3.000,00 TL, ortak çocuklar için aylık 2.000,00' er TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanlarından davalı kadının, davacıya karşı sürekli olarak " geri zekalı, mal, şerefsiz, anne kuzusu", " sen adam mısın, şerefsiz, salak, geri zekalı, köpek gittin, köpek gibi gelcen bu eve " dediği, davalı kadının eşi ve çocuklarının eşinin ailesinin yanına gitmesini istemediği, çocukları eşinin ailesine giderken "gidin bakalım, geri gelebilecek misiniz sizi eve almayacağım" dediği, davalı kadın, eşi ailesi ile telefonla konuşurken " orospularla mı birliktesin" dediği, davalı kadının çoğu bayramlarda kayınvalidesi ve kayınpederinin yanına gitmediği , davalı kadının çocuklarına karşı " sen baban gibi mi olacaksın " dediği, davalının davacının kıyafetlerinin yıkamadığı, ev işlerini nadir yaptığı, çocuklarına ilgisiz davrandığı, davacı erkeğin ise davalı üzerine şirket açtığı, borçlandırdığı, borçtan dolayı icra geldiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin hafif kusurlu, davalı kadının ağır kusurlu olması nedeniyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, tarafların ortak çocukların ayrılık sürecinde anneleri ile kaldıkları, sosyal inceleme raporuna verdiği velayet tercihi, sosyal inceleme raporu da dikkate alınarak, ortak çocukların velayetinin anne yanında kalmasının çocuğun bedeni ve fikri, ahlaki gelişmesine yardım edeceğinden anne yanında kalmasının çocuğun menfaati icabı olduğu, tarafların ortak çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verildiği, anne yanında kalan ve bakımı, ihtiyacı davacı anne tarafından karşılandığı anlaşılan ortak çocuklar lehine, günün ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ekonomik durumları ile orantılı, lehine nafaka takdir edilen kişilerin insanca yaşamaları baz alınarak, diğer tarafın da ekonomik mahfına sebep olmayacak şekilde orantılı biçimde ve hakkaniyet ilkesi gözetilmek suretiyle çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiği, boşanmanın meydana gelmesinde ağır kusurlu olarak kabul edilen davalı kadının ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için 30.12.2020 tarihinden itibaren hükmedilen aylık 200,00'er TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00'şer TL'ye çıkartılmasına, boşanma kararı kesinleştiğinde aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.12.2020 tarihinde hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, öte yandan, kadın ve ortak çocuklar yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken talep tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesi de doğru olmadığı gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, tedbir nafakalarının dava tarihinden itibaren hüküm altına alınmasına, ortak çocuklar için aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık boşanma davası, kusur belirlemesi ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci ve 182 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2007 doğumlu ... ile 2009 doğumlu ...'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Davalı kadın vekili cevap dilekçesi ile müvekkili yararına aylık 3.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiş, ön inceleme duruşmasında talep kadın için tedbir nafakası olarak nitelendirilmiş ve yargılama yapılmıştır. Davalı kadının usule uygun şekilde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı nazara alındığında bu konuda aleyhinde kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup hüküm bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davalı kadın yararına iştirak nafakaların miktarı ile yoksuluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.