"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/217 E., 2022/315 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen babalık davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; davalı ile resmi nikah kıyılmadan, bir yıl birlikte yaşadığını, bu birlilikten şu anda 6 aylık hamile olduğunu, davalı kendisini bırakıp başka bir kadınla birlikte yaşadığını, doğacak çocuğunun babasının davalı olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2021 tarihli ve 2020/217 Esas, 2021/197 Karar sayılı kararıyla; yapılan yargılamada, tarafların, Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanlığının 12.03.2021 tarihli DNA raporuna ve tüm dosya kapsamına göre davalının ... Azra Derin'in babası olduğunun sabit olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre çocuk yararına nafakaya hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, babalığın tespitine, 05.04.2021 tarihli duruşmanın ve 2 numaralı ara kararı ile Azra Derin Ak yararına takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili nafaka başlangıcı ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli ve 2021/3546 Esas, 2022/544 Karar sayılı kararıyla; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili nafaka başlangıcı ve miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 06.06.2022 tarih ve 2022/4459 Esas, 2022/5392 Karar sayılı ilamıyla, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Azra Derin yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesinci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği, davanın, anne tarafından çocuk adına velâyeten açılan babalığın tespiti istemine ilişkin olduğu, davanın, tedbir ve iştirak nafakası talepli olarak 02.09.2020 tarihinde açıldıktan sonra soybağı düzenlenen küçüğün 14.01.2021 tarihinde dünyaya geldiği, 4721 sayılı Kanun'un 325 ... maddesinde düzenlenen “Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.” hükmü gözetilerek; ortak çocuk yararına doğumdan itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirrak nafakası miktarının az olduğu, çocuğun dünyaya geldiği tarihten itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, nafaka talebinin kısmen kabulüne, soybağı düzenlenen küçüğün dünyaya geldiği 14.01.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, hükmedilen nafaka miktarının günün ekonomik koşullarına uymadığını, hakkaniyet ilkesine uygun düşmediğini, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL nafakaya hükmedilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çocuk yararına hükmedilen nafakanın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, temyiz aşamasında nafaka talebinin artılıp artırılmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 182 nci, 301 ..., 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 325 ..., 333 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.