Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3319 E. 2023/6288 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının azlığı ile manevi tazminat talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Velayeti anneye verilen çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası ile kadın yararına takdir edilen maddi tazminat miktarlarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde az bulunması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1428 E., 2023/99 K.

... : ...

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1574 E., 2021/316 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taarfların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; uzun zamanlar erkeğin işşiz kaldığını, erkeğin, kadının banka kartını ve banka şifrelerini alarak maaşının tamamını çektiğini ya da tamamını kendi hesabına havale ettiğini, davalının borçların biriktiğini söyleyerek defalarca kadına kredi çektirdiğini ve kredi çektiğini, kadının borç yükü altında ezildiğini, davalının günlerce küsüp yatağını ayırdığını, son dönemde eve sıklıkla geç geldiğini, çocuklar ile ilgilenmediğini, davalının kıskanç olduğunu, kadının çevresi ile görüşmelerine müdahale ettiğini, eve misafir kabul etmediğini, evden ayrıldığı gün kadının üzerine yürüyerek dövmeye kalkıştığını, öldürmekle tehdit ettiğini, evi terk ettiğini, evin faturalarını otomatik ödeme talimatından çıkardığını, 42 gün sonra kadının isteği üzerine erkeğin eve döndüğünü, 3 gün kaldığını, olumsuz tutumlarına devam ederek evi yeniden terk ettiğini, kiraladığı evde yaşadığını, evden ayrıldığından bu yana çocuklarına maddî desteğinin olmadığını iddia ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, ortak çocuk... için aylık 1.500,00 TL, ... için aylık 1.000,00 tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı erkek cevap- karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, kadının sürekli tartışma çıkardığını, çocukların yanında erkeği azarlar tarzda konuştuğunu, kadının, aileyi ilgilendiren ortak karar alınması gereken hususlarda kendi başına kararlar aldığını, kadının bazı geceler çok geç saatlere kadar eve dönmediğini, kadının iki defa nedensiz yere evi terk edip geri döndüğünü, en son aşamalarda kadının erkeğe sürekli olarak; "s... olup gideceksin bu evden, ölün çıkacak" şeklinde ağır sözler söylediğini, 09.08.2018'de aralarında tartışma yaşandığını, ertesi gün ''eşyalarını toplayıp bu evi terk edeceksin” dediğini, anlaşmalı boşanma metnini gösterdiğini, kadının evde olmasını istememesi nedeni ile erkeğin evden ayrıldığını, yaklaşık 3 ay sonra tekrar eve döndüğünü, evde 3 gün kaldığını, kadının erkeğe ''annenin evine git'' diyerek evden ayrılmasını istediğini, bu nedenle erkeğin evden ayrılmak zorunda kaldığını, konutun erkeğin kişisel malı olduğunu iddia ederek, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine, iştirak nafakasının Mahkemece taktirine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin, ayrı bir ev tutarak ortak haneden ayrıldığı anlaşıldığından gerçekleşen bu durum karşısında davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadına atfı kabil bir kusur isnadının mümkün bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat isteminin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin geliri ve mal varlığı nazara alındığında ortak çocuk için belirlenen nafaka ile kadın yararına kabul edilen maddî tazminat miktarlarının düşük olduğunu, nafakanın yıllık artışına ve manevî tazminata hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, iştirak nafakası ve maddî tazminat miktarı, reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının isteği ile evden ayrılmak zorunda kaldığını, kusurlu olmadığını, maddî tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını beyan ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, iştirak nafakası ve maddî tazminat miktarı, reddedilen manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuk 07.11.2008 doğumlu ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

3.Davacı-karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...