Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3397 E. 2024/420 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1412 E., 2022/2614 K.

DAVA TARİHİ : 30.09.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1258 E., 2021/999 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine, her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde; kadının birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, tarafların birlikte aldıkları evi eşine sormadan sattığını, başına buyruk hareket ettiğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, erkeğin annesinin ikinci evliliğini gündem yaparak aileyi aşağıladığını, çalıştığı halde eve maddi katkı sunmadığını, erkek hastalandığında ilgilenmediğini, evi otel gibi kullandığını, çoğunlukla ailesi ile olduğunu, tarafların en son 04.08.2019 günü ortak çocuğa alınacak lazımlık için tartıştığını, eşine ve annesine hakaret ettiğini iddia ederek iddia ederek tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin annesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, erkek ve annesinin kadını aşağıladığını, eşini kovduğunu, kadının cinsel taleplerini reddettiğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, evde yaşananları annesine aktardığını, eve geç ve alkollü geldiğini, zamanını bilgisayar oyunları ile geçirdiğini, özel günleri kutlamadığını, ortak çocuğun kendisinden olmadığını söylediğini ve 02.10.2019 tarihinde kayınvalidesine hakaret edip fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların öncelikle pek kötü ve onur kırıcı davranış, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara ÜFE artışı yapılmasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların fiillerinin pek kötü ve onur kırıcı davranış kapsamında sayılamayacağı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşi ve çocuğuyla ilgilenmeyen, eşine fiziksel şiddet uygulayan, hakaret eden, eve geç saatlerde ve alkollü olarak gelen ve ortak çocuğun kendisinden olmadığını söyleyen erkeğin ağır, eşini kastederek kayınvalidesine "babası kim" diye soran ve eşi aradığında telefonları açmayan kadının az kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkek eşin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci maddesi kapsamındaki boşanma taleplerinin reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Hira'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10.00’dan aynı gün saat 18.00’e kadar, dini bayramların üçüncü günü saat 10.00’dan aynı gün saat 18.00’e kadar, çocuğun doğum gününde saat 10.00’dan aynı gün saat 15.00’e kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ve kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, erkeğin reddedilen hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kadının reddedilen hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı ve nafakalara artışa hükmedilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin annesinin evlilik birliğine olumsuz müdahalelerine sessiz kaldığı, eve geç gelmek, ortak çocuk ve eşi ile yeterince ilgilenmemek suretiyle birlik görevlerini yerine getirmekte ihmal gösterdiği, eşine sinkaflı ifadeler kullanarak sözel şiddet uyguladığı, eşinin annesine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise eşi ile yeterince ilgilenmemek suretiyle birlik görevlerini yerine getirmekte ihmal gösterdiği, eşinin aile bireylerine soğuk davrandığı ve eşini kastederek kayınvalidesine "babası kim" diye sorduğu, erkeğin fiziksel şiddetinin eskiden yaşandığı ve vakıa sonrası evlilik sürdüğünden kadın tarafından affedildiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı, paranın alım gücü, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen maddî ve manevî tazminatın miktarının az olduğu; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu; kadının iştirak nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranında artırıma tâbi tutulmasına ilişkin talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı; tarafların ortak çocuğu 2016 yılı doğumlu Hira'nın yaşı itibariyle babasının sevgi ve ilgisine de muhtaç olduğu dikkate alındığında, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin babalık duygularını tatmin etmekten uzak ve yetersiz olduğu gerekçesi ile; tarafların kusur belirlemesine, erkeğin kişisel ilişkiye, kadının tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarına ve iştirak nafakasına artışa hükmedilmemesine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları cumartesi günü saat 10.00 dan takip eden pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 18.00'e kadar, her yıl okul yarıyıl tatilinin ilk haftası pazartesi günü saat 10.00'dan izleyen pazar günü saat 18.00'e kadar, her yıl temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan yirminci günü saat 18.00'e kadar, her yıl babalar gününde saat 10.00'dan aynı gün saat 18.00'e kadar ve sonu tek biten yıllarda ortak çocuğun doğum gününde saat 10.00'dan aynı gün saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadın vekiline temyiz harçları ve giderlerini yatırması için usulüne uygun muhtıra tebliğ edilmiş, muhtırada bir haftalık kesin süre içinde harç ve giderlerin yatırılmaması halinde temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş ve temyiz harç ve giderlerinin ödememesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen 06.03.2023 tarihli ek karar ile davalı-davacı kadının temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı-davacı kadın vekiline 15.03.2023 tarihinde tebliğ edilmiş ve ek karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmamıştır.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, erkeğin reddedilen hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından temyize başvurulmamak suretiyle hüküm boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayanan boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.