Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3399 E. 2023/4803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az bulunması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1579 E., 2023/72 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/879 E., 2021/998 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, evin kilidini değiştirildiğini, ailesini kurtarmak için çaba göstermediğini, odasını ayırdığını, porno film seyrettiğini, müvekkilini psikolojik olarak bunaltmaya çalıştığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî tazminata 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava ve cevap dilekçesinde özetle,kadının eşinden gizli oto alım satım ticareti yaptığını, mülkiyeti müvekkilinin babasına ait olan dairenin tapusunu kendi üzerine istediğini,ziynetleri habersiz alarak babasının evine götürdüğünü, yatağı ayırdığını, tehdit ettiğini belirterek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştrak nafakası, 200.000,00 TL maddî ve 200.000.00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... kadın, Ankara 1.Aile Mahkemesinin 2017/1955 E.sayılı açtığı davadan eşiyle barıştıklarını belirterek 20.11.2017 tarihinde feragat ettiğinden, bu tarihten önceki vakıaları kadının affettiği, bu tarihten sonra ise davalı- davacı erkeğin eşi ile yataklarını ayırdığı, porno film izlediği, eşiyle aynı masada yemek yemediği, astroloji bilimine göre hayatını yönlendirdiği, eşinin ailesiyle görüşmesini istemediği, eşini aşağıladığı, buna karşılık davacı- davalı kadının da babasının evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, kayın pederinin üzerine kayıtlı olan evi, kendi üzerine yapılmasını istediği, çocukları bir ay boyunca eşinde bırakarak evden ayrıldığı ,gerçekleşen duruma göre; boşanmaya neden olan olaylarda davalı- davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu değerlendirilerek tedbir, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 600,00'er TL iştirak nafakası ile ... kadın için aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakası ve 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin tazminat, velâyet ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusuru bulunmadığı, erkeğin davasının reddi gerektiği, nafaka ve tazminatların miktarının yetersiz olduğu gerekçeleri ile kusur tespiti, birleşen davanın kabulü, nafaka ve tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusuru bulunmadığı, kadının davasının reddi gerektiği, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesi gerektiği, kadın yararına nafakaların ve tazminatların reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile kusur tespiti, asıl davanın kabulü, velâyet, kişisel ilişki, tazminat ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma veya ayrılık vukuunda, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır amir hükmü gereğince, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, tarafların ekonomik durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında belirlenen iştirak nafakası miktarının az olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı gerçekleşen, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan ... kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi isabetli ise de, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatları miktarı az olduğu gerekçesi ile bu yönlerden ... kadının istinaf taleplerinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, ortak çocuklar için aylık 800,00'er TL iştirak nafakası, kadın yararına takdiren 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kararın istinaf edilen diğer hususlarda kanuna ve usule uygun olduğu gerekçesi ile ... kadının sair, davalı-davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf velilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, müvekkil ve ortak çocuklara hükmedilen nafakanın günümüz koşullarında oldukça düşük kaldığı, müvekkil lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat tutarları düşük olduğu gerekçesiyle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili; ortak çocukların velâyetinin verildiği annenin velâyet hakkını kötüye kullandığı, velâyet hakkını alan anne, çocukları ayrıldığı eşiyle görüştürmek istemediği, baba, babaanne ve babanın babası olan büyükbaba ile görüşmesini engellediği, velâyetin anneden alınıp babaya verilmesi istemi ile açılan davanın derdest olduğu, annenin hükmedilen nafakayı çocuklar lehine kullanmaması nedeniyle çocuklara ekonomik şiddet uyguladığı, bu nedenle nafakanın artırılmasına karar verilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat taleplerinin artırılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi,tazminatlar, nafakaların miktarı, velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı- karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (3) numaralı parağraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı- davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.