Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3411 E. 2024/97 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur durumu, kadın yararına tazminat ve nafaka ile çocuk yararına nafaka verilmesi gerekip gerekmediği ve miktarlarının uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin sadakatsizlik vakıasının mevcut delillere göre güven sarsıcı davranış boyutunda kalması ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/348 E., 2022/1984 K.

DAVA TARİHİ : 13.09.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/674 E., 2019/1049 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; kadın tarafından Beykoz 2. Aile Mahkemesinin 2017/104 Esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının reddedildiğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, karar verildikten sonra tarafların bir araya gelmediklerini, erkeğin kadına başka kadınlarla olan sadakat yükümlülüğüne aykırı fotoğraflar gönderdiğini, kadını huzursuz etmeye çalıştığını, erkeğin sosyal medya hesabında da profil resminin bu fotoğraflardan biri olduğunu belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde belirtilen zina hukuki nedenine olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve 2.000.00 TL yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadın tarafından açılmış olan bir boşanma davasının bulunduğunu, kararın henüz kesinleşmediğini, bu nedenle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğünün kalktığını, ilk dava derdest iken ve taraflar iki yıldan fazla süredir ayrı yaşarlarken sonradan yeni bir vakıa ileri sürülerek boşanma davası açılamayacağını, kadın tarafından sunulan fotoğraflardaki kişinin arkadaşı olduğunu, bu fotoğrafların tek başına zinayı ispatlamayacağını, bu fotoğrafların erkek tarafından kadına gönderildiği iddiasının doğru olmadığını belirterek öncelikle davanın usulden reddine, usulden ret talebinin kabul edilmemesi halinde tarafların boşanmalarına, kadının tüm fer'i taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından Beykoz 2. Aile Mahkemesinin 2017/104 Esas sayılı dosyasında açılan boşanma davasında davanın reddine karar verildiği ancak tarafların bir araya gelmedikleri ve ayrı yaşadıklarının tespit edildiği, ayrı yaşam söz konusu olsa bile sadakat yükümlülüğünün boşanma hükmü kesinleşene kadar devam ettiğini, eldeki dosyada kadın tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ve erkek tarafından inkar edilmeyen fotoğraflardan erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunun sabit olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasını ispatlayamadığından reddi gerektiği, daha önce açılan boşanma davasının sebeplerinin eldeki davanın sebeplerinden farklı olduğu ve o davadan sonraki gelişen vakıalara dayanılması nedeniyle erkeğin derdestlik itirazının reddine karar verildiği belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının zina nedeninine dayalı davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, Beykoz 2. Aile Mahkemesinin 2017/104 Esas, 2018/220 Karar sayılı dosyasında kadın ve ortak çocuk yararına belirlenen tedbir nafakasının sona erdiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere ve karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakalarına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, fotoğraflardaki kadının erkeğin arkadaşı olduğunu, bu fotoğrafların kadına erkeğin göndermediğini, gönderen numaranın kime ait olduğu konusunda bir araştırma yapılmadığını, erkeğin maddî durumunun hükmedilen nafaka ve tazminat bedellerini ödemeye elverişli olmadığını, asgari ücret kazandığını, reddedilen miktarlar yönünden lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka, vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, fotoğraflardaki kadının erkeğin arkadaşı olduğunu, bu fotoğrafların kadına erkeğin göndermediğini, gönderen numaranın kime ait olduğu konusunda bir araştırma yapılmadığını, erkeğin maddî durumunun hükmedilen nafaka ve tazminat bedellerini ödemeye elverişli olmadığını, asgari ücret kazandığını, reddedilen miktarlar yönünden lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi ile ortak çocuk yararına nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, reddedilen miktarlar yönünden erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenilen sadakatsizlik vakıasının mevcut delillere göre güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının ve gerçekleşen kusur durumuna göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.