"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/589 E., 2023/38 K.
KARAR : Direnme
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma öncesi kararda direnilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından birikmiş iştirak nafakasının tahsili amacıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davacının nafaka borcu bulunmadığını, ortak çocuk için ödenmesi gereken nafaka borcunun, davalının talebi üzerine, davalıya ait Türkiye İş Bankası... Şubesi ile Denizbank... Şubesi'ndeki hesaplara düzenli olarak yatırıldığını, hatta zaman zaman özel okulun Denizbank... Şubesi'ndeki hesabına okul taksitlerinin ödendiğini ve icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek; icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile asıl alacağın %20'si üzerinden kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ortak çocuğun okul taksitlerinden bir kısmını yatırdığının doğru olduğunu, ancak bu durumun süreklilik arz etmediğini, davacının, çocuğun geçimine katkı sağlamadığını, çocuğun ihtiyaçlarını karşılanmasının davacıyı nafaka ödeme sorumluluğundan kurtarmayacağını, davacının bankaya yatırdığı bedellerin okul taksidi olduğunu ve bu bedellerin birkaç gün sonra davalı tarafından okulun hesabına aktarıldığını ileri sürerek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.09.2015 tarihli ve 2013/119E., 2015/228K. sayılı kararı ile; davacı tarafından davalı hesabına yapılan ödemelerin belli miktarda ve birbirini takip eden ödemeler olduğu, ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde bir açıklama bulunmasa dahi, davalının ödemelerin nafaka dışında bir alacağa ilişkin yapıldığını ispatlayamadığı ve bilirkişi raporuna göre davacının nafaka borcundan fazlasını ödemiş olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine ve davalının takibe konu alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 06.11.2017 tarihli kararı ile; nafakaya mahsuben ödendiği açıklaması olmadan yapılan ödemelerin nafakaya mahsuben yapıldığının kabul edilemeyeceği, mahkemece davacı baba tarafından davalı annenin Denizbank hesabına yapılan ödemelerin çocuğun okul taksidine ilişkin olup olmadığının saptanabilmesi için davalı annenin hesabından "okul taksidi" açıklaması ile yapılan para çıkışlarının ortak çocuğun eğitim gördüğü kurum hesabına aktarılıp aktarılmadığının ilgili banka şubesinden ve çocuğun okulundan sorularak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile; hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Davacı vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 18.06.2018 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 14.02.2022 tarihli ve 2018/417E., 2022/106K. sayılı karar ile; çocuğun okul taksitlerine ilişkin ödemelerin nafakaya mahsuben yapıldığına dair bir açıklama olmadan nafakaya mahsuben yapıldığının kabul edilemeyeceği ve davalının paranın hesabına yattığı tarihten kısa bir süre sonra paraları okul hesabına yatırdığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
2. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Dairenin 22.06.2022 tarihli bozma kararı ile; davacı baba tarafından davalı annenin banka hesaplarına birbirini takip eden aylarda belli miktar ödemeler yapıldığı, davacı tarafından davalının hesaplarına açıklamasız olarak yapılan ödemeler dışında Denizbank hesabına yapılan ve "nafaka ödemesi" açıklaması olan 4.445,00 TL olduğu, açıklamasız yapılan ödemelerin anne tarafından ortak çocuğun eğitim gördüğü kuruma aktarıldığı, babanın yaptığı bu ödemelerin ahlâki ödevin ifası niteliğinde olduğu, dolayısı ile bu ödemelerin nafakaya mahsuben ödendiği kabul edilemez ise de, nafaka borçlusu davacı babanın davalı annenin hesabına "nafaka" açıklaması ile yaptığı 4.445,00 TL tutarındaki ödeme nedeniyle bu miktarın nafaka borcundan mahsup edilmesi ve bu miktar nafaka borcundan sorumluluğunun ortadan kalkmasının gerektiği ve mahkemece "nafaka" açıklaması ile yapılan ödeme olan 4.445,00 TL yönünden davanın kısmen kabulü ile bu miktar yönünden nafaka borcu bulunmadığına, açıklamasız yapılan ödemeler ahlâki ödev niteliğinde kabul edilerek o miktara yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın tümüyle reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; kararın bozulmasına karar verilmiştir.
4. Davacı vekilinin karar düzeltme talebi Dairenin 01.11.2022 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
C. Direnme Kararı
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar bozma kararında "nafaka" açıklaması ile yapılan ödemeler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmişse de, bu ödemelerin ilkinin 21.10.2023 tarihinde yapıldığı, işbu davaya konu icra takibinin tarihinin ise 07.10.2013 olduğu, icra takibinden sonra yapılan ödemelerin işbu davadaki uyuşmazlığın konusu olmadığı, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği ve davacının nafaka borçlarını ödememiş olduğu gerekçesiyle; Mahkemenin 14.02.2022 tarihli ve 2018/417 E., 2022/106 K. sayılı kararında direnilerek davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının davalıya yaptığı ödemelerin nafaka ödemesi olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu ve davacının nafaka miktarının da üstünde ödeme yaptığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Mahkemece verilen direnme kararının usul ve kanuna uygun olup olmadığı, davacı tarafından "nafaka" açıklaması ile yapılan ödemelerin tarihinin icra takibinden sonra olup olmadığı ve işbu davadaki uyuşmazlığın konusuna dahil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un geçici 4 üncü maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 169 uncu, 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 78 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.6100 sayılı Kanun'un geçici 4 üncü maddesi uyarınca Dairemizce yeniden yapılan incelemede;
Temyizen incelenen direnme kararı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığına uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.