"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/304 E., 2023/623 K.
DAVACI- DAVALI : ... vekili Avukat ...
DAVALI- DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...,...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/70 E., 2022/566 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin asabi ve geçimsiz olduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ilgisiz davrandığını, aşağılayıp hakaret ettiğini, en son olayda fiziksel şiddet uygulayıp bıçakla tehdit ettiğini, ortak çocuklarla ilgilenmediğini, çocuklara hakaret edip şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini ve kötü davrandığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının asık suratlı olduğunu, sürekli hakaret edip aşağıladığını, en son olayda fiziksel şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, çocuklara ilgisiz olduğunu ve erkeğin ailesinin ortak konuta gelmelerini istemediğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan ve hakaret eden erkeğin ağır, eşine hakaret edip aşağılayan kadının az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'nın velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, velâyet ve kişisel ilişki kararlarının karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına, kadın yararına asıl dava tarihinden 25.04.2021 tarihine kadar aylık 400,00 TL, 26.04.2021 tarihinden 15.07.2021 tarihine kadar aylık 750,00 TL ve 16.07.2021 tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 750,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebi ile kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkek tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, kadının sadakatsiz olduğunu, kadının kendisine ait iş yeri olduğunu ve erkekten fazla geliri olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında, kadının eşinin ailesinin eve gelmesini istemediği, aileye gitmediği ve onlarla görüşmediği, çocuklara ilgisiz olduğu ve güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu, erkeğin de eşini küçümseyip aşağıladığı, eşine ve çocuklara ilgisiz olduğu ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, taraflara eklenen kusurlu davranışlarla beraber kusur derecesinin değişmediği ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile; tarafların kusur belirlemesine dair istinaf başvurularının kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine ve tarafların sair hususlara ilişkin istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının kusurları temyize başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olmakla, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına yüklenecek başka kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, koşulları var ise tazminat ve kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırmasında kadının Zile'de iç giyim perakende ticareti üzerine iş yeri açtığı, eşine ait evde yaşadığı ve 2013 model bir otomobilinin olduğu tespit edilmiştir. ... kadın, sosyal inceleme heyetine verdiği beyanında Turhal'da çalıştığını ve aynı zamanda Zile'deki iş yerinde de faaliyet gösterdiğini belirtmiştir. Somut uyuşmazlıkta, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemez. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...