Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3446 E. 2023/2558 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler gözetilerek, davalı vekilinin temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/228 E., 2022/1641 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/29 E., 2020/935 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kısmen kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin başka kadınlarla defalarca aldattığı, öz kızını kız arkadaşı olarak tanıttığı, 5 yıldır sebepsiz evi terk ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği, hastalığında ilgilenmediği, eve dönmemesi için kadını tehdit ettiği, evin kilidini değiştirdiğini, eşini aşağılayıp hakaret ettiği, eşine ait eşyaların bir kısmını yaktığını iddia edilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun

(4721 sayılı) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının aşırı kıskanç bir tutumunun bulunduğunu, onu aldatmadığını, davacının evlilik birliğinden ... sorumluluklarını yerine getirmediğini, huzursuzluk yaratarak evden gitmesine sebep olduğunu ileri sürerek boşanmayı kabul ettiğini ve sahip olduğu eşyaların tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile erkeğin, davacı eşine ait bir takım eşyaları 03.07.2018 tarihinde yaktığı,evin maddî ihtiyaçları ile ilgilenmediği, evi terk edip gittiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının çalışmadığı ve geliri olmadığından yoksulluğa düşeceği belirtilerek; kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedeleneceği, en azından eşinin desteğini yitireceği, eşyalarının yakılması nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı belirtilerek; kadın yararına yasal faizi ile birlikte 70.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti ve davacı kadın yararına hükmolunan nafakalar ile tazminatlara yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, mevcut ya da beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının çalışmıyor olması, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince kısmen kabulü ile hükmün bu kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilerek kadın yararına 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kusur tespitinde nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığından bahisle; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, fiili ayrılığa kadının davranışlarının neden olduğu, dolayısıyla bu kusurun kadına yüklenilmesi gerektiği, kadının kendine ait malvarlıklarının ve bunlardan kira gelirlerinin olduğu, kendine ait malvarlıklarını planlı bir şekilde davadan hemen önce elden çıkardığı, bunlardan elde ettiği gelirlerinin nerelere harcandığı araştırılmadığı, eksik inceleme yapıldığı ileri sürülerek kararın, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, hükmedilen tazminatlar ile nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... ve 371 ... maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.