Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3501 E. 2024/2366 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tanımanın iptali davasının, daha önce aynı konu hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle usulden reddedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, daha önce açılmış ve kesinleşmiş bir tanımanın iptali davasıyla aynı taraflar arasında, aynı konuda açılmış olması ve kesin hüküm teşkil eden önceki karar nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-i ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/934 E., 2023/26 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/708 E., 2021/913 K.

Taraflar arasındaki tanımanın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... 'ın babasının müvekkili olmadığını, nüfus kaydının doğruyu yansıtmadığını, ...'ın babalık hanesinden müvekkili ...'ın isminin çıkartılması iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü sürenin dolduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.07.2020 tarihli kararıyla Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 25.01.2021 tarihli kararı ile Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 02.09.2021 tarihli kararı ile davanın tanımanın iptali davası olduğu, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın işin esasının incelenmesi için gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının 30.03.2006 tarihinde çocuğu tanıdığı, tanıma yoluyla çocuğun nüfusa tescil olduğu, davanın tanımanın iptaline ilişkin olduğu, iptal davasının anneye ve çocuğa karşı açılabileceği, davalı ... müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesinin 02.09.2021 tarih ve 2021/463 Esas, 2021/1082 Karar sayılı ilamıyla uyuşmazlığın tanımanın iptali olarak belirlendiği ve yargı yeri olarak aile mahkemesinin görevli olduğuna karar verildiği, taraflar arasında tanımanın iptaline ilişkin Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 2016/229 Esas-2020/520 Karar sayılı dosyasıyla yargılama yapıldığı davanın reddine karar verildiği, istinaf talebinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesinin 07.06.2021 tarih ve 2021/253 Esas-2021/817 Kararıyla esastan reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davanın nüfus davası olduğunu, kesin hüküm bulunmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kesin hüküm bulunmamasının dava şartı olduğu, davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tanımanın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, usulden reddinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 297 nci, 298 inci, 299 uncu, 300 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü, 115 inci, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davacı ...'den alınıp davalı ...'ya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...