"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/687 E., 2023/82 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/90 E., 2022/232 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı erkek vekilinin temyize konu ettiği ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendikleri tarihten itibaren davalı tarafça müvekkiline fiziki şiddet uyguladığını, müvekkiline sürekli hakaretler ve küfürler etiğini,davalı tarafın evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumluluklarını yerine getirmediğini beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakasına dönüşmek üzere yargılama süresince 1000,00’er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 100.000,00 TL maddî tazminata, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; eviyle ve ortak çocuklarıyla ilgilendiğini, eşine ve ortak çocuklara karşı şiddet uygulamadığını, davacıyı kesinlikle evden kovmadığını, kendisinin de boşanmayı istediğini ortak çocukların velâyetlerinin kendisine verilerek davacı tarafın taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla toplanan tüm delillerin değerlendirilmesiyle, davalı erkeğin davacıya şiddet uyguladığı meydana gelen bu olaylar karşısında taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmayı gerektirecek derecede geçimsizlik bulunduğu, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına; ortak çocuklar 2010 D.lu Hividar ve 2016 doğumlu Gelhat için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmedilen ayrı ayrı aylık 200.00'er TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına. hükmün kesinleşmesinden itibaren nafakaların aylık 50.00 TL arttırılarak aylık ayrı ayrı 250.00'şer TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak ortak çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere velâyeten davacı kadına verilmesine; 15.000,00 TL maddî, 15.000.00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; ziynet alacağı davası yönünden davanın kabulü ile; 1 Adet hint seti (22 ayar 38 gr) 14.345.00 TL olmak üzere toplam bedelden 1.000.00TL'sinin dava tarihi olan 09.02.2021 tarihinden itibaren, kalan 13.345.00 TL'sinin ıslah tarihi olan 19.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek boşanma, kusur, ziynet, maddî-manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine tedbir nafakasına hükmedildiği halde yoksulluk nafakasına hükmedilmediği, tedbir/iştirak nafakası miktarları ile maddî-manevî tazminat miktarlarının az olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun daha ağır olmadığı, ev hanımı olup düzenli ve devamlı geliri bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşıldığı tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve istinaf nedenleri dikkate alınarak davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, ancak kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı, hakimin taleple bağlıklık ilkesi gereği yoksulluk nafakasına hükmetmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak tedbir-iştirak nafakasının ve tazminatların az olduğu, bu konularda kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar vermek gerektiği,somut olayda; çocuklar lehine 500,00’er TL tedbir- iştirak nafakasına, 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde ziynet alacağı davasını kabule ilişkin kararının doğru olduğu, davalı erkeğin bu husustaki istinaf talebinin de reddedilmesi gerektiğinden davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek boşanma, kusur, ziynet, maddî-manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası ve miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi. 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.