"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/827 E., 2022/2141 K.
DAVA TARİHİ : 28.07.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/748 E., 2018/1224 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine ve davacı kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ziynet alacağı bedeli toplam 9.090,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını, ilgisiz davrandığını, kadının bu nedenle ruhsal bunalım geçirdiğini, kadının ailesine "alın delinize siz bakın" şeklinde ifadeler kullanarak kadını evden kovduğunu, kadına ve ailesine küfür ettiğini, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, boşanma davası açılmadan üç ay önce kadın hakkında kısıtlama kararı verildiğini, tarafların fiilen üç yıldır ayrı olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, erkeğin adına kayıtlı taşınmaz ve aracın yarı hissesinin kadının adına tesciline aksi takdirde bedelinin ödenmesine, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 03.01.2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; 3.590,00 TL, 200 Sterlin, 100 Dolar nakit para ile 17 adet 13 gram bilezik, 5 adet yarım altın, 1 adet reşat altın, 41 adet çeyrek altın olmak üzere toplam 49.371,00 TL ziynet eşyası ile 4.976,00 TL nakit varlığın aynen iadesi aksi takdirde nakden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi 26.08.2017 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, davalı erkek vekili tarafından 30.10.2017 tarihinde süresinden sonra cevap dilekçesi sunulmuş olup bu dilekçede özetle; kadının ruhsal hastalığının erkekten gizlendiğini, kadının hastalığını tedaviden kaçındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadının akıl hastalığı nedeniyle hacir altına alındığı, kendisine vasi olarak abisi ...'ın atandığı, davacı kadının akıl hastalığı nedeniyle tedavi görmeyi reddettiği, evi terk ettiği gün evdeki tüm muslukları açık bırakarak gittiği, bu nedenle evin ve eşyaların zarar gördüğü, 400,00 TL su faturası geldiği, davalı erkeğin ise eşine şiddet uyguladığı, evden attığı, eşine maddî ve manevî katkısı olmadığı, ilgisiz davrandığı, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı kadının ise hastalığı nedeniyle bu eylemleri için kendisine kusur yüklemenin mümkün olmadığı, düğünde takılan ziynetlerin davalı erkek tarafından bozdurularak ev alındığı ve bir daha davacı kadına iade edilmediği gerek davacı kadın gerekse davalı erkek tanıklarının beyanları ile doğrulandığı gerekçesi davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, usulüne uygun şekilde açılmış mal rejimi tasfiyesi davası bulunmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5 adet 12 gram 22 ayar bilezik, 200 Sterlin ve 100 doların aynen iadesine, aynen iade edilmediği takdirde toplam bedeli olan 9.090,00 TL ziynet eşyası bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile ziynet eşyası bedeli yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadın kusursuz davalı erkek tam kusurlu olduğu halde erkeğin ağır kusurlu kabulü ile boşanma kararı verilmesinde istinafa gelenin sıfatına göre isabetsizlik görülmediği, iş bu yanılgıya değinilmekle yetinildiği, tarafların ekonomik sosyal durumları, hakkaniyet ilkesine göre, kadın yararına belirlenen yoksulluk nafakasının yerinde olduğu, ziynet eşyası alacağı yönünden ise, ziynetlerin bozdurulduğuna dair davalı erkek tarafın beyanı, bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre, kısmen sübuta erdiği sabit olan davaya ilişkin yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görüldüğü gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile ziynet eşyası bedeli yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusurun ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 2 inci maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.