Logo

2. Hukuk Dairesi2023/354 E. 2023/3138 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davalı-davacı erkek vekiline yapılan tebligatının usulsüz olup olmadığı ve bu nedenle istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının tebligatının usulüne uygun yapıldığı, istinaf başvuru süresinin geçmesi nedeniyle istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1795 E., 2022/1693 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1333 E., 2021/914 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinnin 25.05.2022 tarihli ek kararı ile istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiştir.

Ek kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ek kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların ortak çocuklarının bulunmadığını, erkeğin, müvekkiline ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, hakaret ettiğini, küçümseyen davranışlar sergilediğini, zamanını internette ve kendi ailesiyle geçirdiğini, müvekkilini eşya gibi gördüğünü, kararlarını sürekli anne ve babasına danıştığını, annesinin daima evliliğin içinde olduğunu, müvekkilinin akrabaları ile iletişim kurmadığını, bayramlarda ziyarete gitmediğini, erkeğin annesinin müvekkiline hakaret ettiğini, erkeğin "Sen evlendiğinde kız değildin" şeklinde söyleyerek müvekkiline iftira attığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, müvekkilinin çalışmasını engellediğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sasıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin annesinin trioit kanseri olduğunu, kadının, müvekkilinin annesi ile ilgilenmediğini, sürekli evi terk ederek ailesinin evine gittiğini ve ev işlerinden doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkili ile cinsel ilişkiye girmekten kaçındığını, kadının yatağını ayırdığını, müvekkilini eski nişanlısı ile karşılaştırdığını, evlenmeden önce gördüğü tedaviyi gizlediğini, evlilik birliğinin temelinden sasıldığını beyanla, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2021 tarih ve 2019/1333 Esas, 2021/914 Karar sayılı kararı ile; tarafların birbirlerine duygusal şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin mutluluğunu birlikte sağlama, eşine yardımcı, destek ve dayanışma içinde olma, birlikte yaşama yükümlülüklerini ihlal ettikleri, erkeğin, eşini sürekli evde yalnız bırakması, evi ile ilgilenmemesi, bayramlarda eşinin ailesinin arayıp ziyaret etmemesi, eşine hakaret etmesi, kendi annesinin, eşine karşı davranışlarına sessiz kalması nedeniyle ağır kusurlu, kadının ise eşinin annesine gereken saygıyı ve ilgiyi göstermemesi, kendi ailesinin evine giderek orada uzun süre kalması nedeniyle az kusurlu olduğu, ortak yaşamın çekilmez hale geldiği ve sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile, asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmasına, kadın lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3.İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2022 tarih ve 2019/1333 Esas, 2021/914 Karar sayılı ek kararı ile; Mahkemenin gerekçeli kararının kadın vekiline 05.01.2022 tarihinde, erkek vekiline ise 13.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, tarafların kararı yasal süre içerisinde istinaf etmedikleri, bu nedenle kararın 28.01.2022 tarihinde kesinleştiği, erkek vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesi ile başvurunun süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve 25.05.2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, Mahkemenin gerekçeli karar tebligatının ...'ye yapıldığını, bu kişinin avukatlık bürosu çalışanı veya müstahdemi olmadığını ve sigortasının da bulunmadığını, bu nedenle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, istinaf başvurularının süresinde olduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf yoluna başvuru süresinin iki hafta olduğu, bu sürenin, ilamın usulen taraflardan her birine tebliği ile işlemeye başladığını, buna göre, istinaf başvurusunun süresinde olmadığına ilişkin İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2022 tarihli ek kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, Mahkemenin gerekçeli karar tebligatının Hüseyin Zafer Nişli'ye yapıldığını, bu kişinin avukatlık bürosu çalışanı veya müstahdemi olmadığını ve sigortasının da bulunmadığını, bu nedenle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, istinaf başvurularının süresinde olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının davalı-davacı erkek vekiline yapılan tebliğinin usulsüz olup olmadığı, geçerli sayılıp sayılamayacağı, istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17 nci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu' nun 2 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 29 uncu maddesi, 345 inci ve 346 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.