Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3613 E. 2024/320 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ile hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarının ve davalı kadın lehine tazminata karar verilmesinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek davacı erkeğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/63 E., 2023/402 K.

DAVA TARİHİ : 29.03.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/401 E., 2022/849 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kusur belirlemesi ile davalının maddî ve manevî tazminat talepleri hususunda yeniden karar verilmek üzere kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, ilk kararla verilen boşanma kararı kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; Denizli 2. Aile Mahkemesinin 2005/786 Esas- 2006/406 Karar sayılı dosyası ile açılan davanın reddedildiğini ve kararın 2006 yılında kesinleştiğini, ortak hayatın ise tekrar kurulamadığını, davalının iddilarını kabul etmediklerini beyanla, fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; boşanma yönünden itirazları olmadığını, ancak davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının başka bir kadınla birliktelik yaşadığını, ayrı konut açmadığını, ailesi ile ilgilenmediğini, ekonomik, sözlü ve fiziki şiddet uyguladığını, davacının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğunu beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2020 tarih ve 2019/165 Esas,2020/729 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından açılan Denizli 2. Aile Mahkemesinin 2005/786 Esas, 2006/406 Karar sayılı davanın reddedilerek 16.07.2007 tarihinde kesinleştiği, tarafların 20 yıldır ayrı yaşadıkları, boşanma davasının reddinden sonra bir araya gelmedikleri, Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2008/331 Esas, 2009/120 Karar sayılı ilamında, Mahkemenin oluş ve kabulüne göre de, davacının halen bir başka kadınla birlikte yaşadığı ve bu kadından çocuklarının bulunduğu, fiili ayrılık döneminde davalıdan kaynaklanan ve kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddî olayın varlığının da kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davalı lehine aylık 470,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili, kusur belirlemesi ile davalı kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2022 tarih ve 2021/548 Esas, 2022/1109 Karar sayılı kararı ile; boşanma kararının istinaf edilmediğinden kesinleştiği, davacı tarafından tanıklarının hazır olduğu belirtilerek dinlenilmeleri talep edilmesine rağmen, Covit-19 tedbirleri kapsamında tarafların yokluğunda duruşma açılarak ilk tahkikat duruşmasının ertelenmesine karar verildiği halde, tanıkların ilk tahkikat duruşmasında hazır edilmedikleri gerekçesiyle davacı tanıklarının dinlenilmemesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle kusur belirlemesi ile davalının tazminat taleplerinin değerlendirilmesi açısından davacı tanıkları dinlenildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, doyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 20 yıldır ayrı yaşadıkları, boşanma davasının reddedilmesinden sonra bir araya gelmedikleri, Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2008/331 Esas, 2009/120 Karar sayılı ilamında, Mahkemenin oluş ve kabulüne göre de, davacının halen bir başka kadınla birlikte yaşadığı ve bu kadından çocuklarının bulunduğu, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddî olayın varlığı da kanıtlanamadığı, düzenli ve sürekli geliri olmayan davalının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanma sonucu en azından eşinin maddî desteğini yitireceği ve boşanmaya sebep olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı lehine tebdir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, Mahkemenin ilk kararı ile verilen boşanma hükmünün kesinleştiği anlaşılmakla boşanma hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı lehine aylık 470,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ile davalı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ile davalı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafında açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.