Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3624 E. 2024/1376 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunup bulunmadığının ispatlanıp ispatlanmadığı ve buna bağlı olarak boşanma davasının reddine karar verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü sadakat yükümlülüğüne aykırılık iddiasını ispatlayamaması ve davalının cevap süresinden sonra verdiği cevaba cevap dilekçesindeki taleplerin iddianın genişletilmesi niteliğinde olup hükme esas alınamayacağı gözetilerek, boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/284 E., 2023/45 K.

DAVA TARİHİ : 25.10.2019

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/770 E., 2021/855 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın (asıl) dava dilekçesinde özetle; davalının yıllardır kendisini aldattığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, nafaka ve tazminat istemediğini beyan etmiştir.

2.Davacı kadın 13.01.2020 tarihli dilekçe ile, davalının hakaret edip müvekkiline kötü davrandığını, aldattığını belirterek aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile aylık 20.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe 11.11.2019 tarihinde dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların evlilik birliği içinde anlaşamadıkları, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, güven sarsıcı hareketlerini ulu orta sergileyerek eşini rencide ettiği; davalının, davacı kadın ile ilgili belirttiği iddialarını kanıtlayacak hiçbir delil sunamadığı; davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tanık deliline dayanmadığını, dava dilekçesinde tazminat ve nafaka talebi olmadığı halde cevaba cevapta istenilmesinin hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinin davalıya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre 11.11.2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, davalı erkeğin iki haftalık cevap verme süresi dolduktan çok sonra 24.12.2019 dilekçe ile davaya cevaplarını bildirdiği, kadın vekili de cevaba cevap dilekçesi adı altında 13.01.2020 tarihli dilekçe verdiği, bu dilekçenin cevaba cevap niteliğinde sayılamayacağından istenen hususların iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu ve davalının açık muvafakatı bulunmadığından hükme esas alınamayacağı, davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, davacının dava dilekçesinde dayandığı telefon kayıtlarının getirtilmemesi doğru değil ise de buna yönelik davacı istinafının bulunmadığı, hal böyle olunca; davacı tarafından dava dilekçesinde davalıya yönelik izafe olunan sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu dile getirerek davanın reddine karar verilmesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan davada davalı erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, buna bağlı olarak davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.