Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3659 E. 2024/1650 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, edinilmiş mal olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacı erkeğin katılma alacağı talebinin reddi üzerine açılan temyiz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalı kadına babası tarafından bağışlandığının ve davacı erkeğin taşınmazın edinilmesinde herhangi bir katkısının bulunmadığının mahkemece kabul edilmesi ve davacı tarafından sunulan delillerin bu durumu çürütememesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2838 E., 2023/526 K.

DAVA TARİHİ : 28.06.2017

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/562 E., 2021/629 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini ve 2014 yılında açılan boşanma davası ile boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde alındığını, davalı kadın adına tescil edildiğini, edinilmiş mal olduğunu ve davacı erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı bulunduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davalı kadının iddiasını ispatlaması gerektiğini, iddia ederek davanın kabulü ile yargılama sırasında ortaya çıkacak gerçek değerin tespitinden sonra yapılacak ıslah ile belirlenecek 5.000,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, dava konusu taşınmazın, davalı kadına babası tarafından bağışlandığını ve davalı kadının kişisel malı olduğunu, davalı kadının babası ile taşınmazı satın aldığı kişi arasında bir ön protokol yapıldığını, bu protokole göre dava konusu taşınmazın bedelinin 35.000,00 TL olarak peşin, kalan 50.000,00 TL'si için ise her ayın on beşinde ödeme vadeli 10.000,00'ar TL'lik çekler düzenlendiğini ve taşınmazın müteahhidi olan Sabri isimli kişiye ödemelerin yapıldığını, buna ilişkin banka kayıtlarının da bulunduğunu, ödemelerin davalı kadının babası tarafından yapıldığını, aynı zamanda davalı kadının babasının, ağabeyine de taşınmaz bağışladığını, tarafların çekişmeli olarak boşandıklarını ve boşanma kararı gereği kadın yararına tazminata hükmedildiği, davacı erkeğin tazminat ödeme durumundan kurtulmak amacıyla işbu davayı açtığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın, davalı kadının babası Ramazan tarafından müteahhit Sabri'den 35.000,00 TL peşin, geri kalan kısım ise 10.000,00'ar TL bedelli çek düzenlenmek suretiyle toplam 85.000,00 TL bedel ödenerek alınıp davalı kadın adına tescil ettirildiği, dolayısıyla taşınmazın karşılıksız kazandırma yolu ile davalı kadın adına tescil edildiği, davacı erkeğin herhangi bir katkısının olmadığı, dosyaya sunulan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile çek suretleri ile ve ayrıca tanık beyanlarıyla sabit olduğu, her ne kadar davacı erkek tanıkları davacı erkeğin annesinin tarlasını satması sonrası davacı erkeğe verdiği 20.000,00 TL ve davacı erkeğin aracının satışı sonucu elde edilen 6.000,00 TL ile 8.000,00 TL tazminatı kullanarak taşınmazı satın alınmasına katkısı olduğunu beyan etmişlerse de söz konusu tarla ve aracın satışına ve ödenen tazminata ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı ve davacı erkeğin davasını ispat edemediği, dava konusu taşınmaz malın davalı kadının kişisel malı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu malın taşınmaz nitelikte olduğu ve satışının adi yazılı şekilde yapılamayacağı, davalı kadın tarafından dosyaya sunulan belgelerin herhangi bir geçerliliği olmadığı, dinlenen erkek tanıklarının beyanlarının tutarlı olduğu ve hükme esas alınması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı kadının cevap dilekçesinde dayandığı vakıaları ispatlayamadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesindeki iddialarının değerlendirildiğinin anlaşılmasına göre davacı erkek vekilinin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava, katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.