"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/292 E., 2023/321 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/10 E., 2022/911 K.
... kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davası ile erkeğin açtığı birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne, erkeğin birleşen boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın bağımsız tedbir nafakası dava dilekçesinde özetle; erkeğin ortak konutta yaşamak istemediğini, müvekkil ve ortak çocuklara yardımda bulunmadığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, erkeğe şizofren tanısı konulduğunu, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/2858 Esas numarası ile kısıtlandığını, vasi ataması yapıldığını, halen bir okulda aylık 4.000,00 TL ücretle çalıştığını, ablasının yanında kaldığını, kazandığı parayı ablası ile birlikte harcadığını, evin bakım ve giderleri ile ortak çocukların bakımı ve eğitim giderlerine bir katkıda bulunmadığını, müvekkilin her ne kadar çalışsa da erkekten olarak yardım göremediği için zor durumda kaldığını, taraflar arasında evlilik birliği devam etse de ergin olmayan ortak çocuklar İrem Esen ve ...'in bakım ve eğitim giderleri nedeniyle her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde haksız davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili İlk Derece Mahkemesinin 28.10.2020 tarihli ilk kararından sonra açtığı 10.11.2020 tarihli birleşen boşanma dava dilekçesinde özetle; 16 sene önce müvekkilinin bir yakınına kefil olması sebebiyle borçlandığını, sorunların ondan sonra başladığını, müvekkilinin maaş kartlarına el koyduğunu, müvekkilinin sigara dahi almaya parası olmadığı için yerde bulunan izmaritleri topladığını, müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunu, bir süre tedavi olduğunu, doktorun vermiş olduğu ilaçları davalının kullandırmak istemediğini, kendisine yasal temsilci olarak atanmak için Mahkemeye talepte bulunduğunu, kadının müvekkiline sürekli ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, çocuklarını da davalının yönlendirdiğini, müvekkilinin psikolojik çöküş yaşamasının en büyük nedenlerinden birinin de bu olduğunu, tüm bu sebeple tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL , 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 28.10.2020 tarih 2020/245 Esas ve 2020/215 Karar sayılı kararı ile erkeğin evi ile ilgilenmediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evi terk ettiği, kendi annesi ve ablasının yanında kaldığı, çocukları ile ilgilenmediği anlaşılmakla davacının ayrı yaşama hakkına sahip olduğu ... kadın tarafça açılan davanın kabulü ile ortak çocuklar İrem ve ... için ayrı ayrı aylık 500,00 TL'den toplam 1.000,00 TL önlem nafakasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili tarafından Mahkemece müvekkilinin her ne kadar okulda temizlik görevlisi olarak 4.000,00 TL maaş ile çalıştığı dikkate alınarak karar verilmiş ise de davalının aylık kazancının 3.300,00 olduğunu, bu durumun yapılacak gerekli araştırma ile anlaşılacağını, müvekkilinin birçok kredi borcu bulunduğunu, aylık ödemelerinin 2.000,00 TL civarında olduğunu, kredi kartı borçları bulunduğunu, yapılan ödemelerden sonra müvekkilinin maaşından geriye yaşamını idame ettirecek kadar bir tutarın kalmadığını belirterek kabul edilen tedbir nafakası davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2020 tarih ve 2020/1098 Esas ve 2020/1091 Karar sayılı kararı ile kadının dava dilekçesinde erkeğe şizofreni tanısı konulduğunu, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde erkeğin kısıtlanması sebebiyle dava açıldığını beyan ettiği, davalı vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesinde erkeğin akıl sağlığında problem olması sebebiyle ... 4. Sulh Hukuk mahkemesi 2019/2858 Esas ile dava açılan davada davalı maaşına tedbir konulduğunun belirtildiği, Mahkemece ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/2858 Esas sayılı dosyanın neticesinin beklenmesi, bu dosyada erkeğe vasi atandığı takdirde dava dilekçesi ve eklerinin usulünce vasiye tebliği, ön inceleme ve tahkikat aşamasının usulüne uygun yapılıp karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyl İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu aşamada erkek vekili 10.11.2020 tarihinde birleşen boşanma davası açmıştır.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yasal temsilci atanması için sulh hukuk mahkemesine talepte bulunulduğu, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/2858 Esas 2020/3247 Karar sayılı ilamı ile Ali Rıza Esen'in 4721 sayılı Kanun'un 429 uncu maddesi gereğince fiil ehliyetinin sınırlandığı, kendisine ...'in yasal danışman olarak atanmasına karar verildiği, bozma sonrası usulüne uygun olarak taraflara ve yasal danışmana duruşma ve günü ve saati tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandığı, erkeğin evi ile ilgilenmediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evi terk ettiği, kendi annesi ve ablasının yanında kaldığı, çocukları ile ilgilenmediği, kadının ayrı yaşama hakkına sahip olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, ülkedeki ekonomik koşullar ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak, erkeğin gelir durumu ve nafaka vermesinden sonra elinde kalacak geliri ile sosyal seviyesine uygun olarak yaşamını devam ettirebilmesi için taktir olunacak nafakanın hak ve uygun olduğu, kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, erkeğin açtığı birleşen boşanma davası yönünden ise; birleşen dosya davacısı erkeğin iddialarını ispat edemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının kusurunun ispat edilemediği, erkeğin evi terketmesini ve ayrı yaşamasını haklı kılacak bir sebebinin de bulunmadığı ve müşterek haneyi kendi isteği ile terkettiği bu haliyle ispat edilemeyen birleşen boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının müvekkile vasi atanması ve müvekkilin tüm ekonomik kontrolün kendisi tarafından sağlanması adına bir takım girişimlerde bulunulduğu, ancak müvekkilin kök ailesinin dosyadan haberdar olması ile birlikte müvekkilin ablası müvekkilin yasal danışmanı olduğu, müvekkil karşı taraf tarafından kısıtlanmaya çalışıldığı ancak müvekkilin tedavisine yönelik müvekkil için herhangi bir adım atılmadığı, kadının sürekli psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, maaş kartını elinden aldığını belirterek reddedilen boşanma davası ve kabul edilen asıl dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, boşanma davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden istinaf talebinin esastan reddine, kadının kabul edilen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden erkeğin istinaf başvurusunun ise miktar itibariyle reddine asıl dava yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının müvekkile vasi atanması ve müvekkilin tüm ekonomik kontrolün kendisi tarafından sağlanması adına bir takım girişimlerde bulunulduğu, ancak müvekkilin kök ailesinin dosyadan haberdar olması ile birlikte müvekkilin ablası müvekkilin yasal danışmanı olduğu, müvekkil karşı taraf tarafından kısıtlanmaya çalışıldığı ancak müvekkilin tedavisine yönelik müvekkil için herhangi bir adım atılmadığı, kadının sürekli psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, maaş kartını elinden aldığını belirterek reddedilen birleşen boşanma davası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan birleşen boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.