Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3664 E. 2023/3296 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka, tazminat ve ziynet alacağına ilişkin taleplerin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı deliller ve gerekçeler, usul ve hukuka uygun bulunarak, taraf vekillerinin temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2494 E., 2022/1837 K.

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1257 E., 2021/557 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferîlerine ve kadının bir kısım ziynet alacağının iadesine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin dokuz aydır müşterek haneye hiç gelmediğini, eşini ve çocuklarını ihmal ettiğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadın ve çocukların erkek ve ailesi tarafından hor görüldüğünü, hakarete uğradığını istenmediğini, evliliğin başından beri cinsel yönden de sorunlar olduğunu, davalının evliliğinde ilk ayından itibaren yatakları ayırarak ayrı odalarda yatmaya başladığını, 2015 yılı ortak çocuk Bedir Doğan'ın doğumundan sonra hiç cinsel birliktelik sağlanmadığını, erkeğin cep telefonunda porno içerikli sitelere girdiğini gördüğünü, 2015 yılına kadar erkeğin çalışmadığını, evde gün boyu uyuyarak vakit geçirdiğini, gece boyunca arkadaşları ile dışarda-kahvehanelerde vakit geçirdiğini, kadına karşı salak, geri zekalı, çocukların bakıcısı şeklinde cümleler kullandığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının eşine karşı saygısız ve küfürlü davranışları nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, hakaretleri ve erkeklik gururunu incitici söylemleri olduğunu, evden kovduğunu, belirterek, davanın reddi ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin akşamları ve hafta sonları sürekli olarak arkadaşları ile vakit geçirdiği, eş ve müşterek çocuklar ile gereği gibi ilgilenmediği, eşine karşı hakaretlerinin bulunduğu, kadının ise, eşe karşı lağım faresi beni boşa, doğurganlığım bitmeden ben evleneceğim şeklinde hakaretleri olduğu yine dosyaya sunulan mesajlaşma kayıtlarında eşine karşı hakaret içeren mesajların yer aldığı ve son olayda eşini evden kovduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu,çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuklarının velâyetinin belirlendiği, çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 550,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile, ziynet eşyalarının bedeli olan toplam 129.146,50 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur durumu, taleplerinin reddedilen kısımları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kabul edilen asıl dava, kusur durumu, reddedilen tazminat talepleri, ziynet alacağı ve nafaka yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, ortak çocukların üçünün de okula gittiğini, eğitim ve servis ihtiyaçları olduğunu, erkeğin ... Belediyesi Ar-Ge bölümünde çalıştığını ve arkadaşları ile ortak Cafe işlettiğini, dede ve babasından kalan çok sayıda mal varlığından geliri bulunduğunu,nafaka miktarının en temel insani ihtiyaçlarını bile karşılamaktan çok uzak olduğunu, erkeğin ağır kusuru bulunduğunu, yaklaşık 4 yıldır cinsel anlamda bir ilişki yaşamadığını, özellikle de 3 çocuktan sonra beğenmediğini çeşitli şekillerde ifade ettiğini, atfedilen mesajların gerçekte kadına ait olmadığını, erkeğin sadakat yükümlüğünü ihlal ettiğini, en azından bir koçaya düşün vazife ve sorumlukları yerine getirmediğini, belirterek, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, erkek hakkında ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu sunulan WhatsApp kayıtlarında kadının sürekli hakaret ettiğini, tehditte bulunduğunu ve ağzı alınmayacak küfürler savurduğunun görüldüğünü, evlilik birliğinin sona ermesine sebep olan olaylarda asıl ve tam kusurlu olanın kadın olduğunu, tanık beyanları ve diğer delillerle ispatlanan nafaka miktarının yüksek olduğunu, erkeğin nafaka miktarlarını ödemekte güçlük çekeceğini, kadının teksif ilkesi gereği yargılama aşamasında ileri sürmediği iddiaları ileri sürmesinin mümkün olmadığını, muafiyetinin bulunmadığını belirterek kadının davasının kabulü ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafakalara hükmedilmesinin ve miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.