"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sürekli ...`a gittiğini, kendisini yanına almadığını, eş gibi davranmadığını, kendisinden para istediğini, başkaları ile telefonda görüştüğünü, cebinden parasını ve maaş kartını aldığını, 25.12.2019 tarihinde eve dön ihtarı çekmesine rağmen dönmediğini, evliliğin yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde; davacı erkeğin iddialarının doğru olmadığını, davacı erkeğin kendisine sürekli şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, biriktirdiği parasını torunlarına çocuklarına yedirdiğini, kendisini doktora götürmediğini, geceleri uyurken üzerine tuvaletini yaptığını, şehir merkezinde oturacaklarını söylemesine rağmen köye yerleştiklerini, eve dönmesini istemesinin yalan olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadının sürekli eşini ve evini bırakıp ...'a gittiği, eşini yanında götürmediği, eşine nerede olduğunu söylemediği, yaşlı bakıcılığı yaparak çalıştığı evin davacı erkek tarafından bilinmediği, davacı erkeğin yakınlarının müşterek konutlarına gelmesini istemediği, geldikleri zaman bu durumdan hoşnutsuz olduğu, eşine olan ilgisini keserek onu yalnız bıraktığı, evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediği, davacı erkeğin de davalı kadına karşı eşe karşı basit yaralama suçundan adli para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının ağır, davacı erkeğin hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, evliliğin bitmesinde davalı kadının kusuru olmadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, dinlenen tanıkların yakın akrabalar olduğunu, davacı erkeğin davalı kadını yaralaması mahkemece kusurlu bir davranış olarak kabul edilse de bu şiddet olayının hafif kusur olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, sadece tanık beyanı ile davalı kadının ağır kusurlu kabul edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı erkeğin dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, bu kapsamda her ne kadar mahkemece tanıklar dinlenilmiş ise de tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı, dayanılmayan tanık beyanları dikkate alınarak kadına kusur yüklenemeyeceği, somut boşanma sebeplerinin varlığını ortaya koyabilecek hususların bulunmadığı, dosya içeriğinde başkaca bir delilin de mevcut olmadığı, ispat edilemeyen davanın reddi gerektiği gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, dinlenen tanıkların beyanlarının birbirini doğruladığını, görgüye dayalı olduklarını, tanık anlatımlarıyla davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kanıtlandığını, ceza dosyasında sadece davacı erkeğin değil davalı kadının da sanık olduğu ve davalı kadının da davacı erkeğe basit yaralama eylemini gerçekleştirdiği bu nedenle ilgili mahkeme dosyası örnek tutularak davacı erkeğe kusur atfedilmesinin yerinde olmadığını, davalı kadının kendisine yapılan dön ihtarından haberdar olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davacı erkeğin davasını kanıtlayıp kanıtlayamadığı ve boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Mahakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) alt bendi, 240 ıncı maddesi, 369 uncu maddelerinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.