"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2910 E., 2023/432 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen katılma alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümünün duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; 1871 ada 105 parsel 5 nolu bağımsız bölümün edinilmiş mal olduğunu belirterek; işbu taşınmaz yönünden yasal mal rejiminden kaynaklanan alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde; tarafların yurtdışında da bir taşınmaz aldıklarını, işbu taşınmazın da edinilmiş mal olduğunu, taşınmazın kredi ile alındığını, davalı tarafından 106.000,00 Euro'ya satıldığını, satış bedeli ile 81.000,00 Euro kalan kredi borcunun ödendiğini, bakiye 25.000,00 Euro'nun davalıda kaldığını belirterek; 25.000,00 Euro yönünden müvekkilinin hissesine isabet eden kısmın yasal mal rejimi gereğince tahsilini talep etmiştir.
3. Davacı erkek vekili 12.10.2020 tarihli dilekçesinde; 22.964,33 Euro'ya ilişkin yasal mal rejimi alacağı olan 11.470,00 Euro olarak davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini, 1871 ada 105 parsel 5 nolu bağımsız bölüme ilişkin mal rejiminden kaynaklı alacak talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 63.523,00 TL olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı kadın vekili ikinci cevap dilekçesinde; yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen paranın 83.000,00 Euro’suyla kredi borcunun ödendiğini, 7.000,00 Euro'su ile taşıma vs. giderlere ödeme yapıldığını, arta kalan miktarın 10.000,00 Euro olduğunu, davacının bu miktar üzerinde de talepte bulunma hakkı olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.11.2021 tarih ve 2015/409 Esas, 2021/409 Karar sayılı kararı ile, davanın kabulü ile, 1871 ada 105 parsel 5 nolu bağımsız bölüm yönünden davacının 167.500,00 TL katılma alacağı bulunduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 63.523,00 TL'nin karar tarihi olan 18.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına; yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen para yönünden de 11.470,00 Euro katılma alacağının karar tarihi olan 18.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2022 tarih ve 2022/390 Esas, 2022/394 Karar sayılı kararı ile, davalı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle 1871 ada 105 parsel 5 nolu bağımsız bölüm yönünden davacının katılma alacağının 85.927,50 TL olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 63.523,00 TL'nin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 18.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; davacının yurtdışında bulunan taşınmazın satışından elde edilen paradan hissesine düşen miktar için usulüne uygun açılmış davası olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.09.2022 tarih ve 2022/3870 Esas, 2022/7577 Karar sayılı kararı ile, davacının cevaba cevap dilekçesinde serbestçe iddiasını genişletebileceği veya değiştirebileceği, davacının cevaba cevap dilekçesinde eklediği yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen paraya yönelik talebi yönünden usulüne uygun açılmış dava olmadığına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü hatalı olduğu; tasfiye konusu 1871 ada 105 parsel 5 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde de, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek; davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen para yönünden bozulmasına, davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddiyle, bozma kapsamı dışında kalan temyiz konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar veilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilamı dikkate alınarak, davalı adına kayıtlı yurtdışındaki taşınmazın 15.02.2014 tarihinde 100.000,00 Euro'ya, evdeki bulunan mutfak eşyalarının 6.000,00 Euro'ya satıldığı, ev satıldıktan sonra 83.035,67 TL Euro kredi borcunun ödendiği, bu borç düşüldükten sonra davalının elinde kalan paranın yarısı üzerinden davacı tarafça tasfiye alacağı talep edildiği ve bu miktar üzerinden harcın yatırıldığı, işbu taşınmazın 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmesi nedeni ile edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğu, hal böyle olunca 11.470,00 Euro üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; 11.470,00 Euro'nun İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 18.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; yurdışındaki taşınmazın taraflar adına 1/2 hisseli olarak edinildiğini, daha sonra davacının hissesini 2009 yılında müvekkiline hak ve borçlarıyla birlikte devrettiğini, kredi borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, taşınmazın satışından elde edilen para ile müvekkilinin kalan kredi borcunun ödendiği, yeni bir ev kiraladığını, geriye başkaca para kalmadığını, kredinin borcunun müvekkili tarafından ödendiğinin göz ardı edildiğini, taşınmazın başlangıçta eşler adına hisseli olarak satın alındığından davacının 1/2 yönünden hakkı olmadığını, taşınmazın mutfak eşyalarıyla birlikte 106.000,00 değil 100.000,00 Euro'ya satıldığını, yabancı para borcuna yasal faiz işletilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, katılma alacağında malın hangi tarihteki değerinin esas alınması gerektiği, alacak miktarı, faiz noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 373 üncü maddes,; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 5 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 228 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.
3. Davalı kadın vekilinin yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen döviz cinsi paraya yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince Euro cinsi para yönünden Euro olarak tahsile karar verilmesi hatalı olmuştur. Şöyle ki, katılma alacağının belirlenmesinde tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri esas alınması gerekli olup söz konusu paranın tasfiye tarihi itibariyle değeri (bozmadan sonrası verilecek karara en yakın tarih) itibariyle reel (güncel) kur karşılığı tespit edildikten sonra katılma alacağı belirlendikten sonra, talep miktarı ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2.) ve (3.) paragraflarda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, katılma alacağının tahsiline ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen paradan davalı kadının elinde kalan miktarın edinilmiş mal olduğunun kabulüyle yarısı olan 11.470,00 Euro'nun davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Her ne kadar 4721 sayılı Kanun'un 232 nci maddesine göre tasfiyede malların sürüm değerlerinin esas alınması gerekli ise de; eşlerin yarı yarıya hak sahibi olduğu yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen paranın (Euro) cinsinden para olduğu gözetildiğinde bu paranın yarısına yine (Euro) cinsinden hükmetmenin 4721 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin delaletiyle 6098 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesi ve 4721 sayılı Kanun'un 232 nci maddesine aykırı olmadığı ve bu nedenle kararın onanması gerektiği görüşünde olduğumdan Sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.