Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3728 E. 2024/4930 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkin olarak, edinilmiş mallara katkı oranı, kişisel mal savunması ve mal rejimi sözleşmesinin geçerliliği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ileri sürülen kişisel mal savunmasının ve mal ayrılığı sözleşmesinin geçerliliği iddiasının kanıtlanamaması, davacının ise çalıştığı dönemlere ait gelirlerinin ve katkı payı oranının belirlenmesi, edinilmiş malların değerinin tespiti ve davalıya babasından bağış yoluyla intikal ettiği iddia edilen taşınmazların satış yoluyla edinildiğinin tespit edilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/350 E., 2023/460 K.

KARAR : Davalı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı erkek vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/24 E., 2022/919 K.

Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı erkek vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde 01.01.2002 tarihinden önce 628 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar ile, 01.01.2002 tarihinden sonra 16057 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar, 28539 ada 1 parsel 18 nolu bağımsız bölüm, 29135 ada 1 parsel 21 nolu bağımsız bölüm, 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm, 238 ada 426 parsel sayılı taşınmaz, 333 ada 537 parsel sayılı taşınmaz, 424 ada 53 parsel sayılı taşınmaz, 357 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davalı adına satın alındığını, taşınmazları yurtdışından gönderdiği paralarla alındığını, taşınmazlarının kiraya verilerek kira geliri de elde edildiğini, davalının varsa banka hesaplarındaki paraların da edinilmiş mal olduğunu belirterek; mal rejiminin tasfiyesi ile, müvekkilinin alacak miktarı belirlenerek davacı adına tespit edilerek şimdilik 5.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı erkek vekili 13.10.2022 tarihli dilekçesinde; talep miktarını yükselterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 628 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 81.853,95 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte, 16057 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile 29135 ada 1 parsel 21 nolu bağımsız bölüm yönünden 1.920.000,00 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, 28539 ada 1 parsel 18 nolu bağımsız bölüm yönünden 300.000,00 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden şimdilik 325.000,00 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacının 2001 yılında borca batık olarak ülkeyi terk ettiğini, müvekkilinin borç yük altında kaldığını, 2002 senesinde tarafların mal ayrılığı sözleşmesi imzaladığını, davacının yurtdışına gittikten sonra düzensiz, küçük miktarlarda para gönderdiğini, davacının taşınmazların edinilmesine katkısının olmadığını, müvekkilinin 1991-1996 yılları arasında evde örgü, oya, vb. el işleriyle gelri elde ettiğini, 1996 yılından itibaren de kamu personeli olduğunu, öğretmenliğin yanı sıra sınav gözetmenlikleri, kurslarla ek gelir elde ettiğini, 628 adada bulunan 2 arsadan birinin amcasının ölümü ile yengesi tarafından müvekkiline bağışlandığını, diğerini de bir maaş bedeli gibi cüzi bir bedele satın aldığını, 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm müvekkilinin babası tarafından intifa hakkı üzerinde bırakılarak müvekkiline devredildiğini, taşınmazın edinilmesinde müvekkilinin düğünde takılan 200 gr altının ve babasının çektiği kredi ile alındığını, taşınmazın önce davacının kardeşine kredi kullanabilmesi için devredildiğini, krediler ödenmesinde sıkıntı olunca kredi borcunun müvekkilinin eniştesi ve babası tarafından ödenmesi üzerine taşınmazın önce eniştesi, sonra babasına devredildiğini, borcun halen ödenmediğini, diğer taşınmazlarında müvekkilinin ailesinin desteği ile alındığını, dava dilekçesindeki taşınmazların bir kısmının da boşanma dava tarihinden sonra alındığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesi 09.12.2021 tarih (13) nolu celsede 238 ada, 426 parsel, 333 ada 537 parsel, 424 ada 53 parsel, 357 ada 31 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın işbu dava dosyasından ayrılmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının sunduğu mal ayrılığı sözleşmesinin davacı tarafın vekili tarafından imzalandığından vekil aracılığıyla mal ayrılığı sözleşmesi yapılamayacağından geçersiz olduğu; 627 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların mal ayrılığı döneminde edinildiği, davacının çalışmasının sabit olduğu yıllarda bir kısım dönemlere ilişkin belgelere ulaşılamaması hususları nazara alınarak davacının yaklaşık gelir durumu tespit edilderek tarafların yapmış oldukları katkı oranları belirlenmek suretiyle 81.853,95 TL katkı payı alacağının bulunduğu; 16057 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar, 29135 ada 1 parsel 21 nolu bağımsız bölümün edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinildiği, işbu taşınmazların muhtemel karar tarihi itibariyle 1/2 oranında davacının katılma alacağı bulunduğu; 28539 ada 1 parsel 18 nolu bağımsız bölüm yönünden taşınmazın 1/2 hissesinin ortak çocuk adına olduğu, 1/2 hissesinin davalı adına olduğu, davacının ortak çocuk hissesi yönünden bir talebinin olmadığı, davalı taşınmazın babası tarafından verildiğini beyan etmişse de cevap dilekçesinde taşınmazı kendi imkanları ile satın aldığını beyan ettiği, işbu taşınmazın yarı hissesinin 1/2 oranında davacının katılma alacağı bulunduğu; 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölümün davacının ablasına kredi çekilmesi için devredildiği, hatta davacının ablasından senet alındığı, sonrasında borcu ödenmediğinden davalının babası, eniştesi ve dayısı tarafından borç ödenip davalının babası tarafından alındığı, davalının babasının en son taşınmazı davalıya intifa hakkı üzerinde kalarak devrettiği, taşınmazın en son davalıya babadan bağış suretiyle geçtiği, kişisel mal olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 628 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 81.853,95 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 16057 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile 29135 ada 1 parsel 21 nolu bağımsız bölüm ve 28539 ada 1 parsel 18 nolu bağımsız bölüm yönünden toplam 2.220.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin öğretmen olmadan önceki dönemde evde el işi yaparak gelir elde ettiğini, işbu gelirlerin göz ardı edildiği, davacının 21.08.1995-31.03.1998 tarihleri arasında çalışması sabit olmamasına rağmen ortalama gelire göre davacının gelir elde ettiğinin kabul edilerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, 628 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazın bir tanesinin bağışlandığını, bir tanesinin de cüzi bir fiyata satın alındığını, taraflar arasında imzalanan mal ayrılığı sözleşmesinin geçersiz kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının 2001 yılında ülkeyi terk ederek gittiğini 18 yıl boyunca hiç dönmediğini, davacının iradesini ortaya koyarak imzaladığı sözleşmenin geçerli olduğunu, mal ayrılığı sözleşmesinden sonra edinilen mallarda davacının katkısının olmadığını, 29135 ada 1 parsel 21 nolu bağımsız bölümün de müvekkiline babasından intikal ettiğini, bağış kabul edilmesi gerektiğini belirterek; istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazların değerlerinin güncelliğini yitirdiğini, 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden ret kararının hatalı olduğunu, ispat yükünün hatalı belirlendiğini, davalının iddialarını ispatlayamadığını belirterek; istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasında 28.11.2002 tarihinde mal ayrılığı sözleşmesi yapılmış ise de, işbu sözleşmenin davacı adına vekili tarafından imzalandığı, mal rejimi sözleşmesinin taraflarca imzalanmasının zorunlu olduğu, zira bu sözleşmenin şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olması sebebi ile bizzat eşler tarafından yapılması gerektiği, vekiller aracılığıyla mal rejimi sözleşmesinin yapılamayacağı, bu nedenle taraflar arasında düzenlenen mal ayrılığı sözleşmesinin geçerli olmayacağı; 627 ada 27 ve 28 nolu parseller yönünden yapılan değerlendirmede, taşınmazların satış suretiyle davalıya intikal ettiği, senedin aksinin senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile ispat edilmesi gerektiği, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilinin de olmadığı, davalının 1991 ve 1996 yılları arasında el işi yapmak suretiyle gelir elde ettiğinin de ispatlanamadığı, davacının 01.08.1989-20.08.1995 tarihleri arasında ... İlaç A.Ş.'de, 01.09.1995-07.01.2000 tarihleri arasında da Bristol Myers Squbb İlaçları INC.'de çalıştığı, 05.07.2022 tarihli bilirkişi raporu ile çalıştığı dönemlere ait gelirlerinin dosyadaki belgelere göre tespit edildiği, buna göre davacının 1999 yılı için hesabına yatan maaş ve tüm miktarlar dikkate alınarak belirlenen katkı oranı üzerinden davacı lehine katkı payı alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; 16057 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile 29135 ada 1 nolu parsel 21 numaralı bağımsız bölüm ve 28539 ada 1 parsel 18 nolu bağımsız bölüm yönünden yapılan değerlendirmede, taşınmazların edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduğu, 28539 ada 1 nolu parsel 18 nolu bağımsız bölüm yönünden davalı istinaf dilekçesinde taşınmazın babasından intikal ettiğini söylemiş ise de, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında taşınmazı kendi imkanlarıyla aldığını söylediği, dolayısıyla istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, taşınmazın babasından intikal ettiği yönündeki iddiaya itibar edilemeyeceği, kaldı ki babadan satış suretiyle davalıya geçen taşınmazın bağış olduğu yönündeki iddianın davalı tarafça ispatlanması gerektiği, bunun da ancak senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile mümkün olacağı, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilinin de olmadığı, taşınmazların 2022 yılı ikinci yarısı itibariyle belirlenen değerleri üzerinden katılma alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı; 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden yapılan değerlendirmede, taşınmazın ilk olarak 10.12.1997 tarihinde davalı adına edinildiği, 28.07.2000 tarihinde davacının ablası ...'ya devredildiği, 10.01.2002 tarihinde Şerafettin T. tarafından alındığı, 27.12.2002 tarihinde yeniden davalıya intikal ettiği, 15.07.2003 tarihinde davalı tarafından babasına devredildiği ve 28.07.2005 tarihinde yeniden satış suretiyle intifa hakkı davalının babasında kalmak kaydıyla mülkiyetinin davacıya geçtiği, babadan satış suretiyle davalıya geçen taşınmazın bağış olduğu yönündeki iddianın davalı tarafça ispatlanması gerektiği, bununda ancak senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile mümkün olacağı, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilinin de olmadığı, bu nedenle taşınmazın bağış olduğunun kabulünden hareketle davacı lehine tasfiye alacağına hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; davalı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı erkek vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüyle, 628 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 81.853,95 TL katkı payı alacağının 2.500,00 TL'sine dava tarihi, kalanına ıslah tarihi olan 13.10.2022 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, 16057 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar, 29135 ada 1 parsel 21 nolu bağımsız bölüm, 28539 ada 1 parsel 18 nolu bağımsız bölüm ve 14019 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden 2.545.000,00 TL katılma alacağının İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin öğretmen olmadan önceki dönemde evde el işi yaparak gelir elde ettiğini, işbu gelirlerin göz ardı edildiği, davacının 21.08.1995-31.03.1998 tarihleri arasında çalışması sabit olmamasına rağmen ortalama gelire göre davacının gelir elde ettiğinin kabul edilerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, 628 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazın bir tanesinin bağışlandığını, bir tanesinin de cüzi bir fiyata satın alındığını, taraflar arasında imzalanan mal ayrılığı sözleşmesinin geçersiz kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının 2001 yılında ülkeyi terk ederek gittiğini 18 yıl boyunca hiç dönmediğini, davacının iradesini ortaya koyarak imzaladığı sözleşmenin geçerli olduğunu, mal ayrılığı sözleşmesinden sonra edinilen mallar davacının katkısının olmadığını, 29135 ada 1 parsel 21 nolu bağımsız bölümün de müvekkiline babasından intikal ettiğini, bağış kabul edilmesi gerektiğini, sadece senetle ispat edilebileceği kabul edilmesinin hatalı olduğunu, 28539 ada 1 parsel 18 nolu bağımsız bölümün de müvekkiline babasından intikal ettiğini, bağış kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katkının ispatı, katkı payı oranı, kişisel mal savunması ve ispatı, mal rejimi sözleşmesinin geçerliliği noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 205 inci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 241 inci maddesi; 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.