Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3743 E. 2023/2658 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, bozma kararına uygun olarak verdiği hükümde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz istemlerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/248 E., 2023/400 K.

KARAR : Bozma kararına uyularak hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesizlik yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kusur belirlemesi yapılmış, yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle: davalının müvekkiline karşı ağır hakaretlerde bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, bağımsız konut temin etmediğini, davalının düzenli olarak çalışmadığını, davalı ve kök ailesinin müvekkilinin ziynetlerini elinden almak istediklerini vermeyince zorla elinden aldıklarını, müvekkilini evden kovduklarını, davalının evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, sadakatsiz olduğunu, esrar kullandığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.000,00-TL. tedbir, yoksulluk nafakası, 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalının iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu,davalının müvekkilini evden kovmaya çalıştığını, ev hanımı olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkiline ve ailesine karşı hakaret ettiğini, ... düşürücü sözler kullandığını, müvekkilini eve almadığını, davacı-karşı davalı tarafın taleplerinin reddine karar verilmesini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarını, müvekkili lehine aylık 1.000,00-TL. Tedbir, yoksulluk nafakası, 500.000,00TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davalı-karşı davacı erkeğin eşine hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, eşini ve çocuklarını köylü diye aşağıladığı, eşini ve çocuklarını bir yere götürme karşılığında onlardan benzin parası aldığı, çalışmadığı, eşini tehdit ettiği, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, yabancı kadınlarla ilişkisi olduğu, sadakatsiz davrandığı, esrar kullandığı; buna karşın davalı karşı davacı kadının kaynanasına sürekli hakaret ettiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı-karşı davalı lehine 80.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata, 600,00 TL tedbir, aylık 900,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, vekâlet ücreti, yoksulluk nafakası miktarı, tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendi tazminat taleplerinin reddi ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.06.2022 tarihli ve 2022/1094 Esas, 2022/1109 Karar sayılı kararıyla; davalı-karşı davacı erkek vekilinin kusurlu vakıaların tespitine yönelik ve davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarına dair istinaf başvurusu dışındaki tüm istinaf taleplerinin ve davacı-karşı davalı kadının tüm istinaf taleplerinin ilk derece mahkemesinin kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmaması nedeniyle esastan reddine, davalı-karşı davacı vekilinin kusurlu vakıaların tespitine yönelik ve müvekkili aleyhine hükmedilen maddi ve manevî tazminatların yüksekliğine dair istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilamınının kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin kaldırılmasına, kusur belirlemesinin ve gerekçenin yukarıda açıklanan şeklinde düzeltilmesine, maddî-manevî tazminatlar yönünden yönünden yeniden hüküm kurulmasına 35.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 24.11.2022 tarihli, 2022/6983 Esas, 2022/9645 Karar sayılı ilamıyla Bölge Adliye Mahkemesince kusurlu vakıaların tespitine dair istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin kaldırılarak açıklanan şekilde düzeltilmesine denildiği ancak ne şekilde düzeltildiği hususunu gerekçelendirilmediği denetime olanak vermeyecek nitelikte gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davalı-karşı davacı vekili tarafından kusurlu vakıalara yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının gerekçe bölümünde erkeğe yüklenen "esrar kullandığı" vakıasına kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanmadığı dayanılmayan vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğin TAKBİS mal varlığı sorgulandığında boşanma sürecinde dört taşınmazını devrettiği bozma sonrası yapılan inceleme ile belirlendiği, bozma sonrası inceleme sırasında bu hususun dosyaya yansımaması nedeniyle nafaka ve tazminatın düşük belirlendiği tespit edilmiş, bu durumda ilk derece mahkemesince belirlenen tazminatların yerinde ve hakkaniyete uygun belirlendiği, yoksulluk nafakasının ise düşük belirlendiği davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunu kısmen kabulü ile yerel mahkeme ilamının ilgili bendinde yoksulluk nafakası ile ilgili kısmın hükümden çıkarılarak kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak, kadına verilmesine, erkeğin kusurlu vakıalara yönelik istinaf başvurusu ile kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, tarafların diğer tüm istinaf başvurularının ise reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesinin ve erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, nafakalar ile tazminatlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı ile kendi tazminat taleplerinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminata hükmedilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.