Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3774 E. 2024/1129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra, henüz sonuçlanmamış aile konutu şerhi konulması davasının konusuz kalması nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru mudur?

Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte davacının dava konusu taşınmazda aile konutu şerhi talebinde bulunmakta haklı olduğu, boşanma kararının kesinleşmesinin davacının davanın başlangıcındaki haklılığını ortadan kaldırmadığı ve davacının tapu müdürlüğüne başvuru yoluna başvurma imkanının bulunmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3868 E., 2023/654 K.

DAVA TARİHİ : 24.08.2020

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/190 E., 2022/242 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... ile 2001 yılından beri evli olduğu, bu evlilikten ortak Ayşenur ve Yusuf Niyazi isimli iki çocukları bulunduğu, evlendikten 9 yıl sonra 2010 yılında satın aldıkları dava konusu Sinop ili, Ayancık ilçesi, 98 ada 1 parsel nolu taşınmazda birlikte ikamet ettikleri, 2019 yılında davalı ...’ın dava konusu taşınmazı annesi Ayşe Yıldız’a devrettiği, dava konusu taşınmazın evlendikten sonra alındığı ve evi alırken kendisinin de çalıştığı ve taşınmazda hakkı olduğu, bu nedenlerle dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasını, tapunun iptali ile dava konusu taşınmazın davalı ... adına tesciline, tapu kaydına aile konutu şerhi işlenmesine ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmedikleri, dava konusu taşınmazın annesine ait bir yer olduğu, annesinin taşınmazı kredi çekerek aldığı, annesinin sağlık durumu el vermediği için tapu işlemlerini kendisinin yaptığı, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemenin 2022/86 Esas sayılı dosyasının 06.09.2022 tarihli celsesinde aile konut şerhi konulması talebinin tefrikine karar verilerek iş bu 2022/190 Esasa kayıt olunarak yargılamaya devam edildiği, taraflar arasında görülen boşanma davasının Yargıtay incelemesi neticesinde 15.06.2022 tarihinde kesinleştiği, tarafların boşandığı dikkate alındığında davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan davada tarafların davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği; aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceğinin kabul edildiği, yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı olmadığı, çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilinde olduğu, davacı vekilinin 20.10.2022 tarihli beyan dilekçesinde tapu müdürlüğüne sözlü olarak başvurduğunu beyan ettiği, Tapu Müdürlüğünce davacının talebinin hukuken veya fiilen yerine getirilmediğinin belgelendirilmediği, davacının tapu müdürlüğüne başvuru ile elde edebileceği hakkını dava yolu ile ileri sürülmesinde hukuki yararının bulunmadığı, davanın açıldığı tarihte davacının işbu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin harç ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aile konutu şerhi konulması istenen taşınmaz için tapu müdürlüğüne gidildiğinde müvekkilin bilgisi dışında satışının yapıldığı ve eşinin adına kayıtlı olmadığının görüldüğü, bu nedenle tapu müdürlüğünde herhangi bir işlem tesis etmek ve başvuru yapmak mümkün olmadığı, iş bu dosyanın tefrik edildiği Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/86 E. Numaralı dosyanın konusu ise yine aynı taşınmaza ilişkin tapu iptal tescili davasının halen derdest olduğunu, müvekkil ile ...'ın davanın açıldığı tarihte evli olmaları, taraflar arasında görülen boşanma davasında verilen kararının iş bu davanın dava tarihinden sonra kesinleştiği, müvekkilin tapu müdürlüğüne başvuru yapmasının mümkün olmadığı gibi gerekçeler göz önüne alınarak kararın kaldırılması ve davanın kabulü yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta belirtilen tarih ve sayısı sayılı kararıyla; davacının 24.08.2020 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu taşınmaza ilişkin olarak tapu iptali ve tescil davası ile birlikte aile konutu şerhi davasını açtığı, davanın açıldığı tarih itibariyle taşınmazın davalı koca adına tapuda kayıtlı olmadığı, kocanın annesi adına tapuda kayıtlı olduğu, bu nedenle tapudan işlem yapılması için başvuramayacağı, bu anlamda kadının eldeki davayı açmakta hukuki yararı olduğu, Mahkemece aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin tarafların boşanmaları nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu nedenle yargılama giderlerine hükmedilirken başlangıçta dava açmaktaki haklılık durumuna bakmak gerektiği, dava konusu taşınmaz, davalı kocanın annesi adına tapuda kayıtlı olsa da dava tarihi itibariyle kadının davalı koca ve çocukları ile birlikte bu evde ikamet ettikleri, başkaca bir konutları bulunmadığı, bu nedenle kadın başlangıçta eldeki davayı açmakta haklı olduğu, bu durumda yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve karşı taraf yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunu vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönlerinden kabulü ile kararın tümden kaldırılmasına konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; gerek Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinde sayılan şartları sağlamaması ve gerekse davasında hukuki yararının bulunmaması ve davalı ... yönü ile husumet yokluğu nedeniyle, davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerekirken, aksi kanaat ve yanılgılı değerlendirme ile davacı lehinde vekâlet ücretine hükmedilmesi yasaya aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek; yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma nedeniyle konusuz kalan aile konutu şerhi konulması davasında davalı aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, ve 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.