"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/500 E., 2023/537 K.
KARAR : Başvurunun esas reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1670 E., 2022/1425 K.
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinde yazılı altınların davacıya teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesi ile; davalının davacıya böyle bir borcu bulunmadığını, davacının alacak talebi olduğu iddiasıyla dayandığı resmi belgenin kendisinden de anlaşılacağı üzere davacı zaten bütün alacaklarını davalıdan aldığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı evlenirken düzenlenen mehir senedinin boşanma veya ölüm gibi bir vadeye bağlanmadığı, senedin evlenme nedeni ile davacıya hibe maksadı ile verilip, mehr-i muaccel olduğu, senet metninde eşyaların tam ve eksiksiz teslim alındığı ibaresinin yer aldığı ve davacının da imzasının mevcut olduğu, bu durumda ziynetlerin teslim edilmediği hususunda ispat külfeti davacıda olup, bunun da senet kuvvetindeki bir belge veya yemin gibi kesin bir delil ile mümkün olduğu, senet kuvvetindeki bir belge ibraz edilmediği gibi davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı ancak verilen süreye rağmen yemin delilini de kullanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile davaya konu edilen 500 gram altının tam ve sağlam olarak teslim alındığı belirtilmek suretiyle davacı tarafından imzalandığı, her ne kadar davacı senet içeriği ile teslim aldığı sabit olan 500 gram ziynet eşyasının kendisine teslim edilmediğini iddia etmiş ise de, bu iddiasını ancak senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile ispat etmesi gerektiği, davacının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilini de kullanmadığı, bu nedenle davanın reddinin doğru olduğu gerekçesi ile davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mehir senedinde yer alan ziynetlerin davacı tarafa verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.