"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/285 E., 2022/1795 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/408 E., 2019/906 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evin tapu kaydının kendi adına yapılması şartıyla boşanmayı kabul ettiğini, taşınmazın adına devredildiğini, araya bir takım aksiliklerin girdiğini, 2001 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, anlaşma gereği taşınmazın devredilmesine rağmen kadının başkaca taleplerde bulunduğunu, evliliğin fiilen sona erdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin yaşadığı başka kadından iki çocuğunun olduğunu, evi terk ederek eşine maddî ve manevî destekte bulunmadığını, kendisinin yaşanan olaylarda kusurunun olmadığını, erkeğin evi terk ettiği zamanda küçük çocuğun henüz 6 aylık olduğunu, ihtiyaçları ile ilgilenmediğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, her yıl periyodik olarak artırım kaydıyla aylık 10.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; Nuray isimli kadınla birlikteliğinden iki çocuğunun olduğu, evden ayrılıp dönmediği, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçları ile de ilgilenmediği, kadının kusurunun ispat edilemediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl kararın kesinleşme tarihinde o yılın ocak ayında TÜİK tarafından açıklanacak yıllık ÜFE ve TÜFE ortalaması üzerinden artırılmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek; tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin gerçekleşen kusur derecesi, belirlenen geliri ile mal varlığı ile hakkaniyet ilkesine göre kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın düşük kaldığı; kadının, karşı dava dilekçesinde maddî ve manevî tazminatlar yönünden yasal faiz de talep ettiği halde kadının tazminatlara yönelik faiz talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamasının da isabetli görülmediği belirtilerek kadının bu yönlere ilişkin istinaf talepleri kabul edilerek İlk Derece Mahkemesinin ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, kadının diğer istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili; tazminat miktarlarının fazla olduğunu belirterek; tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.