Logo

2. Hukuk Dairesi2023/379 E. 2023/2973 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarlarının belirlenmesi hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinde bozulmasını gerektirecek bir neden olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1722 E., 2022/1706 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kdz. ... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1055 E., 2021/289 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 11.05.2018 tarihinde evlendiklerini, bu evliliğin erkeğin ilk, kadının ise ikinci evliliği olduğunu, kadının, sürekli sorun çıkaran ruh hali, takıntılı, şüpheci ve kıskanç tavırları nedeniyle geçimsizlik ve kavgaların başladığını, defalarca evi terk edip geri döndüğünü, bir gün boşanmak istediğini, ertesi gün vazgeçtiğini, tutarsız davranış ve eylemlerde bulunduğunu, tarafların evlendiklerinde bekarken yaşadığı evde oturmaya başladıklarını, davalının yeni bir eve taşınmak istediğini, yeni bir ev kiraladıklarını, taşınma aşamasında bir sabah kadının kavga çıkartarak erkeğe saldırdığını, erkeğin kıyafetlerini, cep telefonunu, cüzdanındaki 500,00 TL'yi, müvekkilinin alyansını da alarak evden ayrıldığını, müvekkilinin iç çamaşırları üzerine mont giyerek diğer evine gittiğini, müvekkilinin cep telefonunun halen kadında olduğunu, tarafların fiilen ayrı yaşadıklarını, erkeğin % 69 oranında özürlü olduğunu, kroner arter hastalığı ve diğer özürleri nedeniyle yaşamını güçlükle sürdürdüğünü, kadının, erkeği ve annesini sürekli tehdit ettiğini, hatta bir tartışma sırasında müvekkilinin boğazına bıçak dayadığını bu nedenle müvekkilinin ve annesinin hayatlarından endişe ettiklerini beyan ederek evlilik birlikteliğinin temelinden ayrılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, davacı- davalı erkek yararına 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ... erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu ve kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz açılan asıl davanın reddini talep ettiklerini, ... erkeğin müvekkilini eve almadığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bağımsız konut açmadığını, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasında ... erkeğin tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin evlilik hayatı boyunca davacıdan maddi olarak hiçbir yardım görmediğini, günlük fındık toplama ve temizlik işlerinden kazandığı parayı kendisine harçlık yaptığını, kanser şüphesi ile akciğerlerinden tedavi gören müvekkiline "hastane ortamını sevmiyorum, beni geriyor" diyerek tedavisi ile ilgilenmediğini, ihtiyaçlarının ... erkek tarafından karşılanmadığını, en son tartışmada kapıyı kilitlediğini, müvekkilinin içeri almadığını, hakaret ve küfür içeren ifade tarzıyla, aşağıladığını, en son olayda ... ... isimli kadın ile mesajlaştığını görünce ... erkeğe sorduğunu çıkan tartışma sonrası müvekkilini ittirerek elindeki telefonu alarak içerisindeki mesajları sildiğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, bu olaydan sonra aldatılan darp edilen müvekkilinin uzaklaştırma kararı aldırdığını iddia ederek ... erkeğin açtığı asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadına düğünde takılan nakit para ve altınların toplam değeri olan 23.000,00 TL' nin yasal faizi ile müvekkiline verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ve 100.000,00 TL maddi 100.000,00 manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı- davalı erkeğin, davalı-davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, hakaret ettiği, ayrı konut açmayarak kendi annesi ile birlikte yaşamak zorunda bıraktığı, müşterek konutta durmadığı, evin kapısını asma kilitle kilitleyip anahtarı kadına vermeyerek şehir dışına gittiği ve davalı-davacı kadını eve almadığı, kadının tedavi sürecinde yanında olmadığı, tedavisi ile ilgilenmediği, davalı-davacı kadının ise kıskançlık yaptığı ve kusurunun olduğu ancak davacı- davalı erkeğin ağır davalı- davacı kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı- davalı erkeğin evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde ağır kusurlu olduğundan manevi tazminat talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve bu olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına 20.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı -davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararda kusur değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü, davalı-davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadının iddialarının asılsız olduğunu, yerel mahkemece dinlenen tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin dayanaksız olup tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın ferileri ile birlikte reddine karar verilmesi için istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçe kısmında müvekkiline yönelik olarak kıskançlık kusurunun ispat edildiği yönündeki değerlendirmeyi kabul etmediklerini, bu yönde dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, yerel mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu, müvekkilinin hiçbir gelirinin olmadığını, davacı -davalı erkeğin maddi durumunun iyi olduğunu, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi için istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan delilleri kapsamında boşanmaya sebebiyet veren kusurlu davranışlar ile kusur derecelerinin doğru şekilde tespit edildiği, boşanmada davalı- davacı kadının az, ... erkeğin ağır kusurlu kabul edilerek her iki davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı erkeğin kusurlu davranışları kadının kişilik haklarını ihlal ettiği, kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesinde, tedbir nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tam kusurlu erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur durumu, kusurun niteliği, paranın satın alma, ödeme gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının yerinde ve yeterli olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi yönünde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı -davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanları aynen tekrar ederek kusur değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü, davalı-davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadının iddialarının asılsız olduğunu, yerel mahkemece dinlenen tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kadının kendi evinin ve arabasının olduğunu, SGK da 22 yıllık hizmetinin olduğunu ve emekli olduğunu, nafaka ve tazminat taleplerinin dayanaksız olup tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararında, ... erkeğin ağır kusurlu kadının az kusurlu olduğundan söz edildiğini ancak sonrasında erkeğin tam kusurlu olduğundan söz edilmesinin çelişki oluşturduğunu beyan ederek kararın kadının davası ve ferileri yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline yönelik olarak kıskançlık kusurunun ispat edildiği yönündeki değerlendirmeyi kabul etmediklerini, bu yönde dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, sayısız kadınla sürekli görüşen erkeğe güven duygusunun zedelendiğini ve aldatılan kadının tepsi olarak nitelendirilmesi gerektiğini ayrıca yerel mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu, müvekkilinin hiçbir gelirinin olmadığını, davacı -davalı erkeğin maddi durumunun iyi olduğunu, beyan ederek kararın erkeğin davasının kubulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Özlem'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.