"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/487 E., 2022/814 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1033 E., 2021/1018 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne ve fer'îlerine, kadının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak karardan sonra mahkemenin yargı çevresinde aile mahkemesi kurulduğu, bu nedenle aile mahkemesinin karar vermesi gerektiğinden eksiklikleri giderilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne ve fer'îlerine, kadının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur ve tazminat yönünden karar verilmiş; kadının nafaka ve velâyete ilişkin talepleri yönünden eksikliklerin giderilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlendikleri günden bugüne kadar ters düşerek münakaşalar ve huzursuzluk yaşadıklarını, aralarında sevgi-saygı kalmadığını, 1 aydır ayrı yaşadıklarını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. ... erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının aldattığını öğrendiklerini, Kapaklı'da D. isimli kişi ile aleni şekilde yaşadığı dost hayatına kızlarını da dahil ettiğini, kızlarının bu kişinin yanında sekreter olarak çalıştığını, telefonuna gelen mesaj ve çevreden duyumları eşine sorduğunu, kadının bu birlikteliği itiraf ettiğini, çevresinden boşanma konusunda baskı gördüğünü, toplum tarafından hakaret ve aşağılanmalara maruz kaldığını, kadının aşırı harcamaları nedeniyle borçlarını ödeyemez hale geldiğini, halen bir işinin olmadığını, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli şiddet uyguladığını, en son Eylül 2016'da telefonuna mesaj gelince evden çıktığını, 15 dakika sonra geri döndüğünü, sabah işe giderken benim eşyalarımı hazırlayın, evi terk ediyorum, anlaşmalı boşanacağız dediğini ve evi terk ettiğini, kapıya dayanıp boşanacağız diye kavga çıkarttığını, karakolluk olduklarını, daha sonra protokol imzalatıp dava açtığını, N.Ö isimli kadınla beraber yaşamaya başladığını, ..., Süleymaniye köyünde imam nikahı ve kapaklıda Moon Light cafeteryada düğün yaptığını, tehdit edip boşanmaya zorladığını, davalının zoruyla müşterek kiralık konuttan çocuklarla ayrılan alelacele bir yer bulup sığındığını, iş bulduğunda gündelik temizlik yaparak çocuklara baktığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile birlikte kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1. Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (Aile sıfatıyla) Mahkemesi’nin 29.11.2018 tarih ve 2016/781 Esas, 2018/1052 Karar sayılı kararı ile erkeğin uzun yol şoförü olarak çalışmaması nedeniyle evine sık uğramadığını, kadının ise sadakatsiz tutum içinde bulunduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (Aile sıfatıyla) Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili kusur belirlemesi, velâyet, erkek yararına hükmedilen tazminat ile reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2021 tarih ve 2019/348 Esas, 2021/1481 Karar sayılı kararı ile davanın 4721 sayılı Kanun’un İkinci Kitabında yer aldığı, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde, aile mahkemeleri sıfatıyla davaya bakmak görevi 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un (4787 sayılı Kanun) 2 nci maddesiyle o yerdeki asliye hukuk mahkemelerine verildiği, karardan sonra mahkemenin yargı çevresinde aile mahkemesi kurulduğu, davanın görevli ve yetkili aile mahkemesine devredilmek üzere kararın kaldırılması gerektiği gerekçesi ile kaldırma davanın aile mahkemesine devrinin yapılmak ve istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma hükmü ile ... olan çocuğun velâyeti dışında kalan yönlerden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (Aile sıfatıyla) Mahkemesi 25.10.2021 tarih ve 2021/379 Esas sayılı kararı ile görevsizlik kararı ile dosyanın görevli Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından açılan davanın takipsiz bırakıldığı ve işlemden kaldırılmasına karşın yenilenmediği, erkeğin uzun yol şoförü olarak çalışmaması nedeniyle evine sık uğramadığını, kadının ise sadakatsiz tutum içinde bulunduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının 6100 Sayılı Kanun’un 150 nci maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığını, ortak çocuk Batuhan ... olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, yaşı küçük diğer çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadının nafaka taleplerinin reddi ile erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, babanın çocuklara karşı şiddeti olduğunu ve bu nedenle ceza aldığını, ceza dosyasının getirilmediğini, bu nedenle velâyetin babaya verilmesinin hatalı olduğunu, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, yokluğunda karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi’nin kadının sadakatsiz tutum içerisinde bulunduğu bu nedenle kusurlu olduğu, kadının davasının işlemden kaldırıldığı, 3 ay içinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği, kadının sadakatsiz tutumu bulunduğu gerekçesiyle birleşen davanın açılmamış sayılmasına, asıl davanın kısmen kabulüne, kesinleşen boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; erkeğin asıl dava dilekçesinde ve kadının birleşen davaya cevap dilekçesinde, tanık dahil herhangi bir delile dayanmadığı, tanık ve delil için süre verilerek erkek tanıklarının dinlenilmesi ve hükme esas alınarak kadına kusur yüklenmesinin hatalı olduğu, bu durumda kadına yüklenecek kusurun olmadığı, kadının birleşen davası yönünden, açılmamış sayılma kararı verildiği, kadının usulüne uygun dayandığı delilleri yönünden usulüne uygun şekilde kesin süre verilip sonuçları ihtar edilmediği ve dosyaya sunulan bir kısım delillerin dahi değerlendirilmediği görülmüş ise de, kadının bunlara ilişkin açıkça istinaf talebi bulunmadığından sadece yanılgıya değinilmekle yetinildiği, bu durumda, kadına yüklenecek kusur bulunmadığı, gelişen aşamada istinaf konusuna göre erkeğe de yüklenecek kusur bulunmadığı, tarafların kusursuz olduğu, kararın kusur gerekçesi ve derecesi bu şekilde düzeltilmesi gerektiği; bu durumda erkek lehine manevî tazminat koşulları oluşmadığından erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği ; kadının kendisi ve çocuklar için tedbir, yoksulluk nafakası ayrımı yapılmaksızın nafaka taleplerinin gerekçesiz şekilde reddedildiği, velâyet kararı yönünden de hiçbir gerekçeye yer verilmediği, kadının kendisi ve çocuklar için tedbir, iştirak, kadın için yoksulluk nafakasınin ayrı ayrı değerlendirilmesi, reşit olmayan ortak çocuk Mümine'nin velâyeti yönünden ise idrak çağında olduğundan beyanı alınarak, tarafların ve çocuğun yaşam alanlarında, gerektiğinde okulunda sosyal inceleme yapılarak hazırlanacak pedagog, psikolog, sosyal inceleme uzmanından oluşan heyetten alınacak rapor uyarınca çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek, nafakalar ile velâyet talebine ilişkin ayrı ayrı denetlenebilir şekilde gerekçeli hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin kusur yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin manevî tazminat talebinin reddine; velâyet ve nafakalar yönünden açıklanan eksikliğin giderilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, cevap dilekçesi sunulmamış olsa dahi inkâr yönünden delil sunabileceğine dair Yargıtay kararlarının olduğunu, ön inceleme duruşmasında verilen süre içinde delillerini usulüne uygun olarak bildirdiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.