"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/379 E., 2023/537 K.
DAVA TARİHİ : 13.11.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1270 E., 2020/490 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; davalı ile 2015 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, her iki tarafında ikinci evlilikleri olduğunu, kendisinin ilk evliliğinden iki çocuğunun bulunduğunu, davalının evliliklerinin başında çocukları ile birlikte yaşamayı kabul ettiğini, ilerleyen zamanlarda davalının çocuklarını istemediğini, devamlı kötü davranmaya başladığını, çocukları ile birlikte aynı sofrada yemek yemediğini, devamlı "siktirin gidin odanıza " "amına koyduğum gavatın evlatları, şerefsizin evlatları, siktirin gidin piçler odanıza" şeklinde hakaretlerde bulunduğunu, kendisine davalının "gönder bu piçleri evden göndermez isen ben yapacağımı bilirim" demek suretiyle hakaret ve tehditlerine devam ettiğini, davalının gerek kendi eski eşi gerekse kendisinin eski eşi ile yaşanan olayları ortaya artarak devamlı şekilde ortak hanede tartışma ortamı yarattığını, eski eşinin iş yerinde kendisine yaptığı tacizlerden dolayı devamlı kendisini suçladığını, "senin yüzünden ben işimden kariyerimden oldum, müşterileri kaybettim" şeklinde söyleyerek yaşanan tüm olumsuzlukları üzerine yüklemeye çalıştığını iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların mesnetsiz olduğunu, davacı ile tanıştıklarında davacının eski eşinin kendisine kötü davrandığını, sevgi ve saygı görmediğini, sevgiyi başkalarında aradığını, bir kez hata yaparak başka biri ile birlikte olduğunu ve eski eşini bir kez aldattığını söylediğini, onun sözlerine güvenerek evlendiğini, ancak davacı ile evlendikten sonra hem kendi eski eşi hem de davacının eski eşinin iş yerine sürekli gelerek "sen ne biçim bir kadınla evlendin, sen daha evlendiğin kadını tanımıyorsun" gibi sözlerle kendisini taciz ettiklerini, iş yerinde itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını, evliliklerini etkilediği için bu durumu davacıya yansıttığını, davacının kendisi ile maddîyat nedeniyle evlendiğini, aralarında soğukluk oluştuğu için davacının annesinin yanına çekip gittiğini, evlilik birliği içerisinde eski eşinden olan çocuklarına kötü davranmadığını, çocuklara davacının annesinin baktığını, çocukların anneannesinin yanında kaldığını, aralarında güven sorunu çıkması nedeniyle davacının ortak haneye çocukları getirdiğini, davacının eski eşinin toplum içinde kendisini küçük düşürmeye çalışması nedeniyle davacıya "böyle bir babanın çocukları ile aynı evde oturamayacağını" söylediğini, kendisinin çocuklara küfürlü konuşmadığını, çocukların babalarına "pezevenk" diye hitap ettiklerini, kendisinin davacının çocuklarına her türlü maddî ve manevî desteği sağladığını belirterek davacının maddî taleplerinin reddi ile boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadının bir dönem yanında kalan çocuklarına kötü davrandığı ,hakaret ettiği erkeğin bu hareketlerinin evlilik birliğini kadın için çekilmez hale getirdiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadının yoksulluk nafakası ile manevî tazminata hak kazanamayacağı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası ile manevî tazminat taleplerinin reddine ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma talepli istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kusura esas alınan vakıaların eksik olduğunu, davalının çocuklarının yanında müvekkiline de psikolojik şiddet uyguladığını, manevî tazminat koşullarının oluştuğunu, tedbir nafakası hakkında önceden bir hüküm kurulmadığını, karar duruşmasında SGK kayıtları gerekçe gösterilerek tedbir ve yoksulluk nafakasının reddedildiğini, müvekkilinin dava açıldıktan sonra geçici olarak Meslek Edindirme Kursiyerleri kapsamında sigortalı olduğunu, yoksulluk nafakası verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; maddî tazminat takdiri ve miktarının hakkaniyete uygun olmadığını, boşanmada kendisinin tam kusurlu olmadığını, asıl kusurlu olanın davacı olup, dinlenen tanıkların annesi ve çocuğu olduğundan, maddî tazminatı kabul etmediğini belirterek kararın kusur belirlemesi ile maddî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının bir dönem yanında kalan, önceki eşinden olan çocuklarına kötü davrandığı, onlara hakaret ettiği, tarafların eski eşlerinin beyanlarından etkilenerek davacı kadına güven duygusunun zedelenmesi nedeniyle psikolojik şiddet uyguladığı, davacı kadının kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının önceki evliliğinden olan çocuklarına kötü davranarak hakaret etmesi eylemleri kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edip, manevî tazminat takdirini gerektirdiği gibi Bölge Adliye Mahkemesince eklenen davacı kadına güven duygusunun zedelenmesi nedeniyle psikolojik şiddet uygulaması eylemi de kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak, davacı kadın yararına uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının çalıştığı gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş ise de kadının çalışmalarının devamlılık arzetmediği, kısa süreli işe giriş çıkışlar olduğu, yoksulluğa düşeceği, yine tedbir nafakası konusunda olumlu olumsuz hüküm kurulmamasının doğru olmadığı gerekçesiyle; davacının reddedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası, hüküm kurulmayan tedbir nafakası ve kusura esas alınan vakıa yönünden istinaf taleplerinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm ve gerekçesinin düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, Davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, davacı lehine dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile hükmün boşanma yönünden kesinleştiği tarihten itibaren aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının sair; erkeğin tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına tedbir- yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.