Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3847 E. 2024/403 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu ve buna bağlı olarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesinin kusur değerlendirmesi ve tazminat miktarı tespitinde usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı gözetilerek, karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/110 E., 2023/426 K.

DAVA TARİHİ : 04.07.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/478 E., 2020/482 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı- karşı davacı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ilgisiz olduğunu, kadının fiziksel ve sözlü şiddete maruz kaldığını, en son erkeğin kadına 16.09.2029 tarihinde şiddet uyguladığını, darp raporu aldığını, yapılan başvuru ile erkek aleyhine koruma tedbiri uyguladığını, erkeğin devamlı olarak alkol aldığını, hakaret ve tehditte bulunduğunu, erkeğin evin geçimini sağlamadığını, kadını cinsel ilişkiye zorladığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap- karşı dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından beri kadının eşine ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, kadının dışarıdan yekem sipariş etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, aile bütçesini ciddi boyutta olumsuz etkileyecek davranışlarda bulunduğunu, yatağını ayırdığını, sabahlara kadar internette vakit geçirdiğini, erkeğe rencide edici sözler söylediğini, maaşı ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, kadının 2017 yılı Mart ayında önceki evlililiğinden olan çocuğu babasına göstermediği için 4 gün hapis yattığını, bunları erkekten gizlediğini, kadının erkek ile birlikte alkol aldığını, çocuklar için maddî ve manevî bütün olanaklarını harcadığını, yaşanan bir tartışmadan sonra olayları çarpıtıp abartarak karakola müracaat ettiğini ve haksız bir şekilde koruma kararı aldırdığını iddia ederek, açılan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıklar ... I. ve ...'nin yeminli anlatımları, İzmir 4. Aile mahkemesinin 2019/285 D.İş sayılı 17/06/2019 tarihli kararı, davalı- karşı davacının eşine, 16.06.2019 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığı, bu sebeple ayrılmaları akabinde eşine ve arkadaşlarına gönderdiği 16.06.2019 tarihli whatsapp mesajlarıyla "Hayat arkadaşı olarak kabul ettiğim 15 yıl boyunca sahip çıktığım .... ( kızı Selenay ile birlikte ) olarak ikinci el aldığım karı müsveddesi ... ile bu saatten sonra kadınlık görevlerini yapmadığı için resmi hiçbir bağım yoktur, sizlere eşim olduğunu söyler ise kabul etmeyiniz ve kendisinden belge isteyiniz" şeklinde eşini küçük düşürücü davranışta bulunduğu, bu suretle evlilik birliğinin erkeğin kusuruyla ve katlanılması kadından beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı konusunda tam bir vicdani kanaate varıldığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, erkeğin, kadının kusurunu ispatlayamadığı nazara alınarak karşı davanın reddine, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında belirlenen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına takdir olunan maddî ve manevî tazminatların yetersiz olduğunu beyan ederek, kabul edilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının dinlenen tanıklarının beyanları arasında çelişki olduğunu, Mahkeme tarafından tanık N. I.'nın yeminli anlatımının salt kadın lehine olan kısmının değerlendirme konusu yapıldığını, bu tanığın kadının kusurunu da ortaya koyan bölümünün göz ardı edildiğini, tanık N.B.'nin beyanlarının da nazara alınmadığını, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, miktarların fahiş olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ,tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı- karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile; İzmir 13. Aile Mahkemesi'nin 29.09.2020 tarih ve 2019/478 Esas, 2020/482 Karar sayılı kararının, ... kadın lehine hükmedilen tazminat hükümlerinin kaldırılmasına, bu hususta yeniden aşağıda gösterilen şekilde hüküm kurulmasına, ..."... kadının TMK'nın 174/1-2. maddeleri kapsamındaki tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere işleyecek yasal faiziyle birlikte takdiren 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak, ... kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine"... davalı- karşı davacı erkeğin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kabul edilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının ispatlanan kusurunun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, yasal koşulları oluştu ise kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, asıl boşanma davasının kabulünün ve karşı davanın reddinin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.