"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/409 E., 2023/417 K.
DAVA TARİHİ : 27.09.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/665 E., 2022/819 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 26.12.2022 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; davalının, kendisine fiziki şiddet uyguladığını, aşağıladığını, aldattığını, beş yıldır ayrı yaşadıklarını ve kendi ailesinin baktığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulüyle davalı ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine bırakılmasına ve Mahkeme tarafından nafaka tahsis edilmesine, kendisi lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı kadın vekili 17.03.2022 tarihli duruşmada ortak çocuk lehine 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.10.2022 tarih ve 2021/665 Esas, 2022/819 Karar sayılı kararı ile; davalının, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin davacı için çekilmez hale geldiği ve tarafların bir araya gelme ihtimali bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2022 tarih ve 2021/665 Esas, 2022/819 Karar sayılı kararı ile; davalıya gerekçeli kararın 05.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, ancak kararı 23.12.2022 tarihinde süresinden sonra istinaf ettiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek; muhtarlığa teslim edilen tebligatı çalıştığından alamadığını, muhtarlığında gelen tebligatları kendisine vermediği için mağdur olduğunu, tebligatı muhtarlıktan aldığı tarihin tebliğ tarihi sayılması gerektiğini, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarladığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; istinaf başvurusunun süreden reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının davalıya usulüne uygun şekilde 05.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23.12.2022 tarihinde kararı istinaf ettiği, bu duruma göre istinaf başvurusunun iki haftalık istinaf süresinden sonra yapıldığının anlaşıldığı, davalının ek karara ilişkin istinaf başvuru dilekçesinde "...tebligatın bırakıldığı mahalle muhtarının çalıştığı için kendisine zamanında vermediğini" ileri sürmüş ise de, mahalle muhtarlığının tebligatı tarafa verme yükümlülüğünün bulunmadığı, davalının aynı adreste oturduğunu kabul ettiği gibi istinaf dilekçelerinde ve nüfus kayıtlarına göre bilinen kayıtlı son adresinin tebligatın yapıldığı adres olduğu, ayrıca yargılama aşamasında da aynı adrese aynı şekilde tebligatların yapılmış olduğu ve davalının ilk istinaf dilekçesinde de tebligat ile ilgili bir itirazda bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi ek kararının da aynı adreste aynı şekilde tebliği sonrası süresinde ek karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulduğu, davalının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine ilişkin ek karara yönelik istinaf itirazının yerinde olmadığı, ek karara ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmediğinden ilk karara yönelik istinaf başvurusunun da incelenemeyeceği gerekçesi ile davalı erkeğin ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 343 üncü, 344 üncü, 345 inci ve 346 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 7021 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10 uncu ve 21 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.