"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/404 E., 2023/530 K.
DAVA TARİHİ : 19.03.2020 - 10.06.2020
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gemlik 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/187 E., 2021/792 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalı erkeğin davasının kabulüne, davalı karşı davacı kadının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 4.11.2019 tarihinde kadının müvekkilini evden kovduğu ve tarafların ayrı yaşamaya başladığını, kadının müvekkile ve müvekkilin akrabalarına devamlı hakaret ettiğini, müsrif olup müvekkile zarar verme kastıyla eşyalara zarar verdiğini, yemekleri çöpe döktüğünü, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkile bıçakla saldırdığını, psikolojik rahatsızlıkları bulunduğu, her şeyi ailesine anlatarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya tevdiine, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı karşı davalı erkek cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının habersiz iki kez çocuk aldırdığını, annenin çocuğu darp ettiğini, karanlığa kitleyerek ceza verdiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin aile birliği düşüncesine sahip olmayıp annesinin gölgesi altında yaşadığını, kayınvalidenin müdahalesine ses çıkarmadığını, iftiralara, hakaretlere maruz kaldığını, 11 yıl boyunca kayınvalidesinin eşinden hatıra diye kullandığı eşyaları değiştirmek istemesinin müsriflik olarak nitelendirilmesinin gülünç olduğunu, ayrılık sürecinde çocuğu arayıp sormadığını, ihtiyaçlarını gidermediğini belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacının, erkeğe ve ailesine karşı hakaret ederek huzursuzluk çıkardığı, evliliğin başlangıcında kadının da kabul ettiği şekilde kira ödenmemesi için erkeğin ailesinin evinde kalındığı, kullanabilecek yeni olmayan eşyalarla ortak konutun donatıldığı, bu durumdan kadının haberi olduğu halde daha sonradan bu durumu sorun haline getirdiği, yeni koltuk almak istemesinin müsriflik olmasa da evliliğin devamı açısından huzursuzluk yarattığı, koltukları kestiği ve bir sinir sonucu erkeğin eşyalarını kapının önüne koyduğu, çocuk aldırma iddiasına ilişkin tanık beyanlarına göre her iki tarafın rızası ile gerçekleştiği anlaşıldığından taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının diğer iddialarının af kapsamında kaldığı, annesinin evliliğe karışmasına ilişkin olarak erkek yönünden annesi olması hasebiyle annesine danışmasının olağan olduğu, bu durumda erkeğin kusursuz, kadının tam kusurlu bulunduğu gerekçesiyle erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının davasının reddine, velâyetin anneye tevdiine, aylık 500.00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan erkek yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin hakaret ettiğine dair ses kaydının hukuka aykırı delil kapsamında olduğunu, müvekkilin kendi eşyalarına sahip olmak istemesinin, bağımsız konut istemesinin kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğunu, kayınvalidenin müdahalesinin görmezden gelindiğini, tanıkların usulüne uygun dinlenilmediğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, kusur belirlemesi ve manevî tazminat yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf sebeplerini tekrarla erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, kusur belirlemesi ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddi koşullarının oluşup oluşmadığı, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminatın miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunun 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.