"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/134 E., 2023/400 K.
DAVA TARİHİ : 15.06.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/484 E., 2019/147 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sürekli toplum içinde erkeğe hakaret ettiğini, azarladığını, beddualar ettiğini, kadının geçmişte erkeğin annesini ve babasını hastanelere götürülmesini, onlarla ile ilgilenmesini bir türlü kabullenmediğini, olumsuz tepki gösetrdiğini, bu tür davranışları nedeniyle erkeğin babasını başka bir ilçede huzurevine yerleştirdiğini, çocuğa babasına karşı tepki duyması için tüm olumsuz çabayı gösterdiğini, kadının, erkeğin yöneticilik yaptığı kuruluşun organizasyonlara katılımını sürekli engellemeye çalıştığını, erkeği aşağıladığını, ev işlerini yapmadığını, kadının kazancını aile birliği içerisinde kullanmadığını, erkeğin, kadının müsrif harcamaları nedeniyle borçlandığını, kadının özel hayatlarını ailesine anlattığını, kızına uygunsuz yakıştırmalarda bulunduğunu, erkeğin anne ve babasına hakaret ettiğini, erkeği evden kovduğunu, 2017 yılının başından beri ayrı yaşadıklarını, iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine, ortak çocuğun velâyetini erkeğe verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını sürekli azarlayıp baskı uyguladığını, hor gördüğünü, evlilik birliği içinde sorumluluklarını yerine getirmediğini, hep kendi anne ve babasının istekleri doğrultusunda hareket ettiğini, kendisine danışmadan aile ile ilgili kararlar aldığını, kadına hakaret ettiğini, erkeğin anne ve babasının maddî durumu iyi olduğu halde kendilerine maddî yardımda bulunduğunu, erkeğin ailesi tarafından sürekli eleştirildiklerini, dernek faaliyetleri için para harcadığını ve borçlandığını, sürekli dışarıda olup çocuğunu ikinci planda tuttuğunu, erkeğin annesinin eşini istememesine ve hitamlarına sessiz kaldığını, eve maddî katkı sağlamadığını, sağlık sorunlarını saklayarak kadının ikinci çocuk şansını kaybetmesine sebep olduğunu, kızının yanında ''benim sevgilim var kızdırmayın beni çatır çatır ona yediririm paramı" dediğini, erkeğin kadını uzun süredir aldatmakta olduğunu, bütün kazancını sevgilisinin ihtiyaçları için harcadığını, bu harcamalar için kredi çektiğini, bu kadınla kardeşinin evinde birlikte yaşadıklarını, tatile gittiklerini, kendisine kanser teşhisi konulduğunu iddia ederek , asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, ortak çocuğun velâyetini kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın sunduğu 15.01.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile karşılık davanın kabülüne şeklinde beyanda bulunulmuş ise de “sonuç ve istem “kısmında boşanma taleplerinin sehven yazılmamış olup, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzerine davalı-karşı davacının da boşanma talebinin bulunmakta olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada yapılan değerlendirmede, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi için, davalının azda olsa kusurunun bulunmasının gerektiği, davacının açmış olduğu davada, dinlenilen davacı tanıklarının beyanları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının kusurlu olduğunun ispatlanmadığı, davacının, davalının kusurlu olduğuna yönelik başkaca delilde ibraz edemediği, davacı tarafından ispatlanamayan asıl davanın reddine karar vermek gerektiği, karşı dava dosyası yönünden yapılan değerlendirmede; tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere davacı-karşı davalının eviyle,eşi ve çocuğuyla ilgisiz olduğu, ortak çocuğun tüm ihtiyaçlarının davalı-karşı davacı tarafından karşılandığı, davacı-karşı davalının başka bir kadınla ilişki yaşamaya başladığı, hatta evi terkedip gittikten sonra bu kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği, bu şekilde davranarak evliliğin kendisine yüklediği birlik ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, karşı dava davalısının evlilik birliğinin sona ermesinde tam kusurlu olduğu gerekçesi ile, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında Mahkemece belirlenen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ve aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
2.Davacı-karşı davalı vekili sunduğu 18.12.2019 tarihli tavzih dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda yer alan erkeğin "aylık 18.000,00 TL maaşla çalıştığı" yönündeki beyanın aylık 1.800,00 TL olarak düzeltilmesinin gerektiğini, maddî ve manevî tazminatlar yönünden Mahkemenin gerekçede yer alan ücret üzerinden esas aldığı rakamın yüksek olması ihtimalinin de bulunduğunu beyan ederek tashih ve tavzihini talep etmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin aldatan taraf değil aldatılan taraf olduğunu, PTT kanalıyla, davalının birlikte olduğu erkeklerle olan whatsapp yazışma dökümlerinin erkeğin posta kutusuna bırakıldığını, kadının farklı erkeklerle 2019 yılı Ocak ayından Eylül ayına kadar samimi ve uygunsuz yazışmalarının bulunduğunu, yargılamanın yeniden yapılmasını talep ettiklerini, erkek aylık 1.800,00 TL ücretle çalışmasına rağmen Mahkeme gerekçesinde erkeğin gelirinin aylık 18.000,00 TL şeklinde yanlış yazıldığını, kadının tam kusurlu olduğunu, karşı davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kadının erkeğin anne ve babası ile olmasından rahatsız olup sürekli dile getirdiğini, tanık M.K.'nin beyanında kadının konuşma sırasında erkeğe ''adam mısın?'' şeklinde ifadesi olduğuna dair beyanın Mahkemece hükme esas alınmadığını, asıl davanın ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, karşı davada talep sonucununu ıslah yolu ile değiştirilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, kusur belirlemesi, asıl davada boşanmanın reddi, erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddi, karşı davada boşanmanın kabulü, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek vekilinin velâyete, yönelik istinaf talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı vekilinin diğer istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davada boşanmanın reddi, erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddi, karşı davada boşanmanın kabulü, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, karşı davada ıslah yolu ile talep neticesinin değiştirilip değiştirilemeyeceği, gerekçedeki maddî hatanın Mahkemece düzeltilip düzeltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 176, 177 ve 179 uncu maddeleri, 304 ve 305 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.