Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3979 E. 2024/642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3090 E., 2023/826 K.

DAVA TARİHİ : 26.08.2019-20.09.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/471 E., 2021/124 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının sorumsuz ve gereksiz harcamaları ile ekonomik olarak müvekkilini zor duruma düşürdüğünü, müvekkilinin itiraz ettiğinde yatağını ayırdığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmek istemediğini, müvekkiline ve annesine hakaret ettiğini, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, iştirak nafakasının her yıl Üfe-Tüfe oranında artırılmasına, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, erkeğin annesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiğini ve müvekkilini istemediğini, erkeğin bayramda müvekkilini Amasya'da bırakarak arabasıyla Isparta'ya döndüğünü, müvekkiline hakaret ettiğini, ortak evi terk ettiğini ve arayıp sormadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, ekonomik durumlarıyla bir miktar uyumsuz yoğunlukta münhasıran kadın eşyalarına ilişkin harcamalarının olduğu, kadına atfen ileri sürülen diğer vakıaların ise sabit olmadığı, erkeğin ise annesinin tarafların evliliklerine fiili ve sözlü müdahalede bulunduğu, erkeğin, annesinin bu davranışlarını benimsemediği, eşi ve annesi arasında kaldığı şeklinde yakınmada bulunduğu, her ne kadar annesinin evliliğe müdahalesini onaylayıp benimsemese de bu müdahaleyi engelleyecek girişimlerde de bulunmadığı, en son kayınvalidenin tarafların evinden nizalı bir şekilde ayrıldığı, bu ayrılığı takip eden Kurban Bayramına yakın bir tarihte memleketlerine gittiklerinde tarafların erkeğin annesinin evinin önüne kadar gittikleri ancak kayınvalidenin kadını kabul etmemesi üzerine erkeğin, kadını kendi ailesinin evine bıraktığı, sonrasında erkeğin tek başına arabayla, kadının ise otobüsle İsparta'ya ortak konuta döndüğü, taraflar ortak konuta döndükten bir süre sonra erkeğin haklı bir neden olmaksızın konutu terk ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine bir defaya mahsus olmak üzere toptan 25.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebi ile erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen manevî tazminat talebi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesi ile her iki davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden zedelenen, kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesinin doğru olduğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarının az olduğu, erkeğin kusurlu davranışların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından kadının manevî tazminat isteğinin reddinin doğru olmadığı, ev hanımı olan, çalışmayan ve geliri olmayan kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, velâyet kendisine verilmeyen eşin ortak çocuğun bakım ve eğitim giderlerine maddî gücü oranında katılmak zorunda olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, alınan sosyal inceleme raporuna göre çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun yüksek menfaatlerine uygun olduğu, çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin hafta sonları yatılı olmayacak şekilde kurulmasının hatalı olduğu, kamu düzenine ilişkin olan bu husus ile ilgili res'en inceleme yapılarak baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; erkeğin ortak çocuk ile kişisel ilişki, kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat miktarı ve manevî tazminat talebi yönünden istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile hükmün ilgili bentlerinin kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında yatılı şekilde kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, taraf vekillerinin sair istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadının karşı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine iştirak nafakası ile kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü 175 inci ve 176 ncı maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.