Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3985 E. 2024/643 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, eksik inceleme yapılıp yapılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur durumu, velayet, iştirak nafakası ve maddi manevi tazminatın hüküm altına alınmasının yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesi ve sosyal inceleme raporunun mevcut olduğunun anlaşılması gözetilerek, istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2976 E., 2023/676 K.

DAVA TARİHİ : 10.09.2019-07.10.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/105 E., 2021/640 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin aşırı kıskanç olduğunu ve müvekkilini işyerinde dahi rahatsız ettiğini, müvekkili ve ortak çocuk ile ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını ve evin geçimine katkıda bulunmadığını, sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, karşı davayı kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının, müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocuğu ve annesi ile görüşmesini, ortak eve gelmelerini engellediğini, lüks yaşam isteği olduğunu, kendi ailesinin yanında kalmak suretiyle görevlerini yerine getirmediğini, ortak çocuğu müvekkilinden uzaklaştırdığını, kadın ile anne ve babasının müvekkiline fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, gözlük ve bilgisayarını kırdıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, ortak çocukla çok fazla ilgilenmediği, kadına karşı kıskanç tavırlar sergilediği, sürekli iş yerine giderek yanında oturduğu, birinde ameliyat uzayıp kadın işten çıkmakta geciktiği için doktora saldırdığı ve bu şekildeki davranışlarıyla eşini zor duruma düşürdüğü, son alarak 2019 yılı Eylül ayında aralarında çıkan tartışma sonrasında birbirlerine saldırdıkları, üst kattan kadının anne babasının da yanlarına gelerek kavgaya dahil oldukları, erkeğin tekme atması sonucu kadının annesine isabet ettiği, bu nedenle taraflar ile kadının anne babasının Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandıkları, kadının evlenmeden önce erkeğin ilk eşinden olan oğlunu benimsediği, ancak evlendikten sonra eve gelip gitmesini istemediği, babasıyla ve kardeşiyle iletişim kurmasına engel olmaya çalıştığı, sürekli olarak kendi ailesiyle birlikte dışarıda sosyal hayatına devam ettiği, son olarak aralarında yaşanan tartışma sonrasında Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanarak cezalandırılmasına karar verildiği, taraflardan devamı beklenemeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, ortak çocuğun fiili ayrılık sürecinde anne ile birlikte yaşaması ve sosyal inceleme raporu içeriği gözetilerek velâyetinin annesine verilmesine, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğundan çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelen, boşanmaya sebep olaylar nedeniyle kişilik hakları zarara uğrayan kadın lehine, tarafların evlendikleri ve boşandıkları yaşları, evlilikte geçen süre, ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi ve kusur durumları göz önünde bulundurularak maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile baba ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 32.000,00 TL maddî ve 32.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, sosyal inceleme raporu alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve sosyal inceleme raporunun mevcut olduğunun anlaşılmasına göre, istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, sosyal inceleme raporu alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında eksik inceleme ile karar verilip verilmediği, kadının davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına iştirak nafakası ile kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.