"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1710 E., 2023/65 K.
DAVA TARİHİ : 08.06.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/280 E., 2021/668 K.
Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; bağımsız konut temin etmediğini, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, ailesinin kadın üzerinde baskı uyguladığını, ailesini tercih edeceğini söylediğini, hakaret ve küfür ettiğini, erkek ve ailesinin namusuna yönelik iftirada bulunduklarını, birkaç kez intihara teşebbüs ettiğini, çocuğun hastalığında ilgilenmediğini, tüm gelirini ailesine verdiğini,çocukları ile ilgilenmesine izin verilmediğini, babaannelerinin de bakmayarak bir çocuğun felç olmasına neden olduğunu, bozdurulan altınları nedeniyle tazminat taleplerinin olduğunu iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, her bir çocuk yararına ayrı ayrı 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili 08.07.2020 tarihli dilekçesiyle; boşanmanın ferisi niteliğinde olan maddî tazminat talebinin 15.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, köy hayatında herkesin üzerine düşen görevini yerine getirdiğini, yaşadığı sıkıntılı durumlardan dolayı kazancını kendini toparlamaya gittiğini, davacıyı kesinlikle aşağılamadıklarını, davacının köyden tamamen kendi isteği ile ayrıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin siz onu on kişiye daha satarsınız diyerek toplum içinde hakaret ettiği, kadının, erkeğin annesi ve kız kardeşi arasında geçimsizlik ve sorunlar olduğu, erkeğin annesinin davacıya hakaret ettiği, erkeğin bu geçimsizlik ve sorunlara rağmen bağımsız konut temin etmediği sabit görülmüş, davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine davacı kadın yararına aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminat karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyet düzenlemesinin çocukların yüksek yararına aykırı olduğunu, belirlenen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarını düşük olduğunu ileri sürerek kararın velâyet, nafaka ve tazminat miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, miktarların yüksek olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemce usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, çocukların halen baba yanında yaşıyor olmaları, velâyet hususundaki beyanları, sosyal inceleme raporu dikkate alındığında velâyet ve kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemenin doğru olduğunu; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın az olduğu; boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatları miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle;velâyet düzenlemesinin çocukların yüksek yararına aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının velâyet yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı ile velâyet düzenlemesinin çocukların yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.