"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/40 E., 2019/217 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadın lehine tedbir nafakasına ve maddî tazminata karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 125.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddi ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.06.2016 tarihli kararı ile tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle her iki davanın da kabulüne, kadın lehine 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların reddi, nafakaların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 02.10.2018 tarihli ilamında, mahkemece, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadına kusur olarak yüklenen vakıalara ilişkin beyanda bulunan erkek tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, bu durumda söz konusu tanık beyanlarının hükme esas alınarak kadına kusur yüklenemeyeceği, erkeğin ise evlilik birliğinin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği ve boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurlu olduğu belirtilerek, kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın lehine uygun miktarda maddî tazminata karar verilmesi gerekirtiği ayrıca nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar vermiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile zarar gören kişisel haklar ve menfaatler değerlendirilerek, kadın lehine 800,00 TL yoksulluk nafakasına ve 35.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; işi ve geliri olmadığını, nafaka ve tazminat miktarının yüksek olduğunu, evlilik yüzünden psikolojik tedavi görmek zorunda kaldığını, kadını kusuru nedeniyle zor durumda kaldığını,iflas ettiğini belirterek, hükmün kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 174 üncü, 175 inci, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.