"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/118 E., 2023/727 K.
DAVA TARİHİ : 22.12.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/750 E., 2022/750 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, çeyiz alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, erkek vekilinin çeyiz alacağına yönelik talebinin usulden reddine, erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini istemediğini, sürekli olarak eve geç geldiğini, alkol kullandığını ve insanların içinde müvekkilini rencide ettiğini, sürekli olarak telefonla meşgul olduğunu, yatak odalarını ayırdığını, müvekkilinin ziyaret amacıyla ailesinin yanına gittiğini, dönüşte çıkan tartışma sonrası davalı erkeğin kadını kahve önünde bırakarak gittiğini, yürüyerek eve dönen müvekkilini davalı erkeğin eve almadığını, ailesinin evine dönen müvekkilini davalı eşin arayıp sormadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, çeyiz eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde 6.000,00 TL maddî tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının agresif tavırlarının olduğunu, ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, her gün ailesinin evine gittiğini ve müvekkilinin her gün eşini ailesinin evinden aldığını, kadının ailesi, müvekkiline " kızımıza her ay ziynet alacaksın, evine erken geleceksin, ayağını denk al, seni Zile'de gezdirmeyiz, sen adam mısın ki gibi sözler söylediklerini" şeklinde sözler söylediğini ve kadının bu söylemlere karşı tepkisiz kaldığını, müvekkilini ailesiyle görüşmesine izin vermediğini beyan ederek; boşanma davasının kabulü ile kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin evi ile ilgisiz olduğu, eve geç geldiği, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL'nin karar kesinleşinceye kadar tedbir; karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.00,00 TL manevî tazminata ve davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi talebinin kabulü ile; çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 3.745,00 TL bedelin kadına ödenmesine karar verilmiştir. Tashih kararı ile ziynet alacağı davası olmadığı gerekçesi ile ziynet kelimesinin çıkarılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafakasının başlangıç tarihi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile çeyiz eşyası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının her gün annesinin evine gittiği, davalı tanık beyanları ispat edildiği, söz konusu maddî vakıanın kadına kusur olarak yüklenmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin evi ile ilgisiz olduğu, eve geç geldiği, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediği; kadının ise her gün annesinin evine gittiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, gerçekleşen duruma göre taraflara yüklenen kusur derecelendirmesinin ve gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, erkeğe izafe edilen kusurlu davranışların, kadının kişilik haklarını ihlal etmediği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hâkimin bu husustaki takdir yetkisi, hakkaniyet ilkesi ve ayrıca yoksulluk nafakasının toptan ödenmesini gerekli kılan sebeplerin bulunması hususları birlikte değerlendirilerek kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davalı erkeğin kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile manevî tazminat talebine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur belirlemesine dair gerekçenin düzeltilmesine, kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına takdiren 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına ve davacı kadının tüm; davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı erkeğin kabul edilen çeyiz eşyalarına yönelik istinaf isteminin usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat ve toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat kabulü ve miktarı, reddedilen alacak kalemleri nedeniyle lehine hükmedilmeyen vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın koşulları ve miktarı, kadın yararına manevî tazminat hükmedilmesi gerekip gerekmediği, toptan yoksulluk nafakası koşulları ve miktarı ile boşanmanın fer'îsi niteliğindeki taleplerin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden davalı erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 176 ncı ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Tülay'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.