Logo

2. Hukuk Dairesi2023/408 E. 2023/2424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasından sonra açılan yargılamanın iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürdüğü hususların, 6100 sayılı HMK'nın 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı ve anlaşmalı boşanma protokolünün hakim huzurunda imzalanıp boşanmanın kesinleştiği gözetilerek, yargılamanın iadesi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/848 E., 2022/1750 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/23 E., 2022/499 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi ve boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın süresinde ileri sürülmediğinden usulden reddine, karşı davanın ise reddedilen asıl dava arasında bağlantının mevcut olması sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının hileli davranışlarla aleyhine sonuç doğuracak delilleri müvekkilinden gizleyerek anlaşmalı boşanmaya ikna etmesi üzerine tarafların Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/299 Esas ve 2020/730 Karar 14.07.2020 tarihli kararı ile boşandıklarını, kadının müvekkiline olan tavırlarının değiştiğini, cinselliği kestiğini, ruhi bunalımlar içerisinde olduğunu söylemesi üzerine eşini sevdiğinden erkeğin destek gösterdiğini, 2020 yılında ruhi bunalımlarını gerekçe göstererek ayrı evlerde yaşamayı teklif ettiğini, süreçte erkeğin psikolojik baskılara maruz kaldığını, eşine inandığından boşanmayı kabul ettiğini, kararın kesinleştiğini, Nazif isimli kişi ile ilişkisi olduğunu, iş bu dava tarihinden on gün önce bir arkadaşlarından kadının evlilik birliği devam ederken kürtaj olduğunu ve yine kendisini bir çok kez aldattığını öğrendiğini müvekkilinin aldatıldığını, mal rejimi tasfiyesi kapsamında hak ve alacaklarının aldatılma ile alamadığını belirterek yargılamanın iadesi ile kesinleşmiş kararının ve ekli protokolün kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak zina ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 5.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini

talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ve ailesinin ısrarları ile düğünün acele olarak yapıldığını, tüm masrafların müvekkili ve ailesince karşılandığını, tarafların evlilik birliği boyunca yataklarını ayırmadıklarını, cinsel birlikteliklerinin sorunlu olmadığını, erkeğin eşini ters ilişkiye zorladığını, alkollü halde eşini ve çocuğu darp ettiğini, psikolojik baskı ve maddî sömürülere maruz bıraktığını, mesleki kimliklerinin ... olması için anlaşmalı olarak boşanma kararı aldıklarını, bu hususta kadına mesajlar yazdığını, ayrılık sürecinde hayatına bir kadın aldığını, çocuğun hastalığı nedeniyle hastaneye gelen kadının avukatlığını yapan Nazif beyle yakıştırdığını, tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, 17.03.2020 tarihinde yapılan gebelik testinin pozitif çıktığı iddiasının yapılan testin doktor arkadaşına kimlik numarasını vermesi ile yapıldığı gibi yapılan testin kendi kan örneği alınarak yapılmış test olmadığını, talep eden doktorun bir arkadaşına ait olduğunu, 22.11.2019 tarihli kürtajın erkeğin rızası ile olduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen mallara öz sermayesiyle katkıda bulunmadığını belirterek yargılamanın iadesi isteminin reddine, aksi halde zina, hayata kast, pek kötü muamele ve ... kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 1.000.000,00 TL maddî ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL'nin düğünde takılan şimdilik 5.000,00 TL ziynet eşyası ile 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle erkekten tahsiline, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların hâkim huzurunda bizzat boşanmanın mali ve kişisel sonuçları ile ortak çocukların durumuna ilişkin uzlaşma sağladıklarının beyanlarıyla tespit edilerek imzalarıyla tasdik ettirildiği, kararın 22.07.2020 tarihinde kesinleştiği, erkeğin duruşmaya katılmadığı, zabıttaki ve protokoldeki imzanın kendisi tarafından atılmadığına ilişkin bir iddiası da bulunmadığı, hile tanımına göre, hileli bir davranış olarak kabulünün mümkün olmadığı, Çerkezköy 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/500 Esas sayılı dosyanın dava açılış tarihi 04.03.2020 olduğu, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasının karar tarihi 14.07.2020 tarihinden yaklaşık dört ... önce olduğu, 14.10.2021 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, boşanmanın kesinleşmesinden sonra bu iddialarını 3 aylık dava süresi içerisinde (yargılanmanın iadesi dava tarihi 11.01.2021 takribi 7 ... sonra) iddia ederek herhangi bir talepte bulunmadığı, kadının başka bir erkekle ilişkisi iddiası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 ... maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı, dinlenebilirlik koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Kanun'un 377 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 379 uncu maddesinin (c) bendi gereğince süresinde ileri sürülmediğinden usulden reddine, kadının davasının da 6100 sayılı Kanun 132 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince reddedilen asıl dava arasında bağlantının mevcut olması gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kadının müvekkilini iradesini sakatlayan hileli beyanlaral anlaşmalı boşanmaya ikna ettiğini, kadının kendisini aldattığını öğrendiğini, evlilik birliği içinde gebelik testi yaptırdığını, bu delilin dosyaya kazandırılmadan karar verildiğini, yine B. O. Adlı kişi ile de aldattığı Çerkezköy 2. Aile Mahkemesinin 2020/500 Esas sayılı dosyası ile de sabit olduğunu, kararın iptaline karar verilmesini belirterek, reddedilen davası yönünden karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkek her ne kadar yargılamanın iadesi talebinde bulunmuş ise de, yargılamanın iadesini talep eden davacı tarafından çekişmeli boşanma davası açılıp müşterek imzalı protokol sunmaları üzerine yapılan duruşmada asillerin ve vekillerin hakim huzurunda bizzat boşanmanın mali ve kişisel sonuçlarına ilişkin uzlaşma sağladıklarının beyanları ve imzalarıyla tasdik ettirilerek karar verildiği, kanun yoluna başvurulmaksızın kararın kesinleştirildiği, davacı-karşı davalı erkeğin duruşmaya katılan kişinin kendisi olmadığına, zabıttaki ve protokoldeki imzanın kendisi tarafından atılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi, davacı tarafından öne sürülen olguların Hukuk Genel Kurulu Kararında açıklanan hile tanımına göre, hileli bir davranış olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, erkeğin yargılamanın iadesi nedeni olarak ileri sürdüğü hususların 6100 sayılı Kanun'un 375 ... maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin hükümde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin yerinde olmayan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunu tekrarla reddedilen asıl davayı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi davasının yasal şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, ile 370 ..., 371 ..., 377 nci, 379 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.