"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3799 E., 2023/301 K.
DAVA TARİHİ : 03.08.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Terme 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/229 E., 2022/311 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine çocuklar ve kadın için tedbir nafakasına karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 20.08.2008 tarihinde evlendiklerini, Celal ve Erva isimli 2 çocukları bulunduğu, davalı ile evlendikleri ilk günlerden itibaren başlayan anlaşmazlıkların günden güne artarak devam ettiğini, davalının Terme 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2016/869 Esas 2017/283 Karar sayılı dosyası hazırlık aşamasında silahla tehdit suçu işlendiği yalanı ile şikayet ettiği, yapılan yargılamada beraat ettiğini, kararı ekte sunduğunu, her ne kadar ceza yargılamasında davalı ile anlaştığı ve barıştığı savunmasında bulunmuşsa da bu olaydan sonra evliliklerini sürdüremediklerin, bu olayla evlilik birliğinin temelden sarsıldığını, davalı ... 'nin 2017 yılı Ocak ayında kendi ailesinin yanına gittiğini ve bir daha dönmediğini, kendisini bu tarihten itibaren bir daha görmediğini, davalı ile tekrar birleşmelerinin ve evliliğin devamının mümkün olmadığını, davalının eşyalarını 2018 yılı Eylül Ayında ailesinin evine gönderdiği, Mustafa T. ve Orhan A.'nın bu duruma tanık olduğu, davalının ailesinin yanına gittiği tarihten itibaren ortak çocukları ile görüştürülmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuklar ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı usulüne uygun süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen tanığın davalıyı tanımadığı, tanığın tarafların evliliklerine dair bir bilgisinin olmadığına yönelik beyanı dikkate alınarak tarafların uzun süredir ayrı yaşamalarının tek başına boşanma sebebi olmaması ve boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa bir kusurunun bulunması gerektiği, dosya kapsamı ile davalıya kusur yüklenebilecek bir vakıanın olmadığı, davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede az da olsa bir kusuru bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine ve ortak çocuklar lehine karar kesinleşene kadar aylık 500,00'er TL tedbir nafakasının devamına, davalı lehine karar kesinleşene kadar aylık 350,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davalının Terme 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/869 Esas 2017/283 Karar sayılı dosyasında kendisini haksız yere şikayet ettiği, yapılan yargılamada beraatine karar verildiğini, davalının 2017 yılı Ocak ayı itibariyle ailesinin yanına taşındığı ve o tarihten itibaren çocukları ile görüşmelerinin engellendiği, davalının tek amacının para olduğunu, davalının suçlamaları ile evliliklerinin bittiğini, bir daha bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; davalının evi 2017 yılı Ocak ayında müşterek konutu terk ettiğini, terk ederken kendisi hakkında silahla tehdit eylemi gerçekleştirdiği yalanı ile şikayetçi olduğunu, yapılan yargılamada beraatine karar verildiği, bu olay sebebi ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığını, bir daha düzelmediğini, davalının bu evi terk etmesi ile boşanmayı istememesi ve maddî taleplerinin çelişkili olduğunu, davalı ve çocuklar lehine nafakaya karar verilmesine rağmen çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmemesi, aylık kazancı ve aleyhine yapılan icra takipleri gereği nafaka miktarlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği, çocukları ile görüşmesine izin verilmediği sebepleri ile kararı usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 323 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.