"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2596 E., 2023/528 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yunak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/288 E., 2021/267 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendikleri tarihten itibaren davalı tarafça müvekkiline fiziki şiddet uyguladığını, müvekkiline sürekli hakaretler ve küfürler etiğini, davalı tarafın evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumluluklarını yerine getirmediğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkil lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuğun doğum tarihinden itibaren olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, doğacak ortak çocuğun velâyetinin müvekkile verilmesine, müvekkil lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, geçimsizliğin ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacının kusurlu olduğunu, davanın fer'îleri ile birlikte reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin, kadının telefon faturalarını ödemediği, bağımsız konut temin etmediği, çocuğu aldırmayı istediği, davalı yanın ağır kusurlu olduğu, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve davanın kabulünün hatalı olduğu, kadın lehine hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminatların hatalı ve miktarının yüksek olduğunu, davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,erkeğin tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince, erkeğin ortak çocuğun aldırılması hususunda kadına baskı yaptığı yönüyle verilen kusurun kadının altı aylık hamileliğine kadar evliliğin devam etmesi sebebiyle af kapsamında kaldığı ve kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, gerçekleşen kusur durumuna göre, erkeğin yine de tam kusurlu olduğunu, ortak çocuğun 11.03.2020 doğumlu olduğu annesi ile birlikte yaşadığı, çocuğun velâyetinin annesine verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, kişisel ilişkiye dair İlk Derece Mahkemesi kararının çocuğun yaşı ve üstün yararı dikkate alınarak terditli olarak kurulduğundan resen hüküm fıkrasının 4. bendinin kaldırılarak, yerine yeniden hüküm tesisine, buna göre; hüküm fıkrasının 4. bendi yerine geçmek üzere; çocuğun istinaf inceleme tarihi itibarı ile yaşı da gözetilerek velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, buna göre; "Her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günleri sabah saat 09.00'dan, aynı gün akşam saat 18.00'ye kadar, her yıl dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00'dan aynı gün akşam saat 18.00'ye kadar, babalar günü sabah saat 09.00 dan akşam saat 18.00 a kadar" çocuğun babasıyla birlikte kalmasına karar verildiği, davalı erkeğin kusur belirlemesi dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve davanın kabulünün hatalı olduğu, kadın lehine hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminatların hatalı ve miktarının yüksek olduğunu, davanın kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.