"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/74 E., 2023/346 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/318 E., 2022/664 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 15.07.2018 tarihinde evlendiklerini, evlendikleri günden itibaren davalının müvekkiline karşı küçük düşürücü söz ve eylemlerde bulunduğunu, müvekkilinin trafik kazası geçirip ameliyat olduğunu, taburcu olup ortak haneye geldiğinde müvekkiline geçmiş olsuna gelen komşular ve müvekkilinin annesinin yanında davalının çok daraldığını dolaşmak istediğini söylediğini, evden ayrılırken de müvekkilinin annesine ve müvekkiline hakaret ettiğini, akabinde davalının evden ayrıldığını, hakaretlerine apartmanda ve apartmanın önünde de devam ettiğini, davalının daha sonra ortak haneye geldiğini ve müvekkilini evde ameliyattan sonra yatarken yataktan atıp kapıya sürüklediğini, en son özel eşyalarını alarak evden ayrıldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı ve 162 inci maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazimata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı ... vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının iddialarının doğru olmadığını, evlilik birliği içinde yaşanan bazı anlaşmazlıkların olaylar büyütülmeden uzlaşma yolu ile çözülmesi gerektiğini, davacının evlilik birliğinde üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmemekle birlikte dava açarak boşanma talebinde bulunduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi ve dava neticesinde aynı miktara yardım nafakası olarak hükmedilmesi ile 30.000,00 TL maddî, tazminat 30.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2020 tarih, 2018/965 Esas ve 2020/457 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı ... vekili kararı istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 13.04.2022 tarih ve 2020/1115 Esas ve 2022/708 Karar sayılı kararı ile; kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, "kısa karar, gerekçeli karar ve gerekçe çelişkisi" nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin kararın esası incelenmeksizin kaldırılarak l0.04.l992 tarihli 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesi, kararının kaldırılması sebebine göre davalı-davacı kadının diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının erkeğe ve ailesine hakaret ettiği, küçük düşürücü sözler söylediği sabit olduğu, kadının tam kusurlu olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarıldığı, ortak hayatın çekilmez hale geldiği sabit olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi gereğince boşanma talebinin şartları oluşmadığından reddine, 4721 sayılı Kanun’un davanın kabulü ile tarafların 166 ıncı maddesi gereğince boşanmalarına, davacı-davalı erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne, erkek yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, birleşen davanın reddine, davacı-davalının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı-davalının tedbir nafakası talebinin kısmen kabulüne, yargılama aşamasında verilen 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kesinleşince son bulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı ... vekili istinaf dilekçesinde; eksik ve hatalı bir inceleme ile soyut iddiaların karara gerekçe yapıldığını, erkek eşin kusurlu olduğunu belirterek her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede,herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı-davacı ... vekilinin birleşen dava dilekçesindeki "yardım nafakası" talebinin "yoksulluk nafakası" istemi niteliğinde olduğunun anlaşıldığı,mahkemece davalı-davacının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, açıklanan nedenlerle davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası hakkında olumlu-olumsuz karar verilmemesine yönelik istinaf isteminin açıklanan sebebe münhasıran kabulü ile esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalı-davacı kadının boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olması nedeni ile koşulları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, sair yönlere ilişkin istinaf isteminin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; eksik ve hatalı bir inceleme ile soyut iddiaların karara gerekçe yapıldığını, erkek eşin kusurlu olduğunu belirterek her iki dava yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadının tazminat ve nafaka talepleri ile erkek yararına hükmedilen manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.